I spend all night on my side of the bed
With my knees and my toes hangin' over the edge
‘Cause I know you want space
It's not what you said but the way that you said that you're fine
Bütün geceyi yatağın kendi tarafımda geçirdim
Dizlerim ve ayak parmaklarım kenarda asılıyken
Çünkü boşluk istediğini biliyorum
Ne dediğin değil, iyi olduğunu söyleme şeklin önemli
When you rolled over in your sleep
I thought you were leavin' me
I know it's not you, I believe
There's somethin' missin' in me
Uykunda yuvarlandığında
Beni bıraktığını sandım
Biliyorum sen değilsin, inanıyorum
İçimde bir şeyler eksik
We sink in the sofa under TV glow
You are watchin' the world end but I just can't follow
‘Cause I can't stop thinking 'bout how you felt hollow
When I was holdin' you last night
TV ışığının altındaki kanepeye batıyoruz
Dünyanın sonunu izliyorsun ama takip edemiyorum
Çünkü nasıl boş hissettiğini düşünmeden duramıyorum
Dün gece seni tutarken
You shifted your weight in the seat
I thought you were leavin' me
But I'm just too fragile to speak
There's somethin' broken in me
Ağırlığını koltukta değiştirdin
Beni bıraktığını sandım
Ama konuşamayacak kadar kırılganım
İçimde kırılan bir şey var
We all want the same thing, to love and be loved
It's a hard pill to swallow, that you're not enough
So I put on my coat, the world's cold and it's rough
And if you're gonna make it, you gotta be tough, but I'm not
Hepimiz aynı şeyi istiyoruz, sevmek ve sevilmek
Yutması zor bir hap, yeterli değilsin
Bu yüzden paltomu giydim, dünya soğuk ve sert
Ve eğer başaracaksan, sert olmalısın, ama ben değilim
My heart's paper-thin and the softest of words can send me spiralinSo I guess that my question after all of this would be:
'Are you leavin' me?”
Oh, are you leavin' me?
Kalbimin kağıt kadar ince ve en yumuşak sözler beni sarmallara yollayabilir
Sanırım tüm bunlardan sonra sorum şu olurdu:
'Beni terk mi ediyorsun?”
Ah, beni terk mi ediyorsun?