We live in the rain, a sea of change
Yağmurun içinde yaşıyoruz,bir değişim denizinde
You can't keep anything you take
Aldığın hiçbirşeyi koruyamazsın
The lovely face of lives we chase
Hayatlarımızın güzel yüzünü kovaladık
Is but dust for wind to take
Ama bu rüzgarın götürdüğü toz
When all is gone, the only loss
Herşey gidip,kaybolduğunda
Is to not have loved at every cost
Herşeye severek sahip olamazdık
When you can say, and I can say
Sen söylediğinde,ben söylerim
We loved with every step we take, I'll be ok
Severek attığımız her adımı aldığımızda,iyi olacağım
How do you love when your heart is broken?
Kalbin kırık olduğunda nasıl seversin?
How do you speak when you feel outspoken?
Açıksözlü hissettiğinde nasıl konuşursun?
I can forgive and be forgiven
Affedebilirim ve affedilebilir olabilirim
By learning to heal with a heart wide open
Tamamen açık bir kalp iyileşmek için öğrenir
With open hearts, despite the stakes
Açık kalplerle,kazıklara rağmen
We take a chance on our mistakes
Hatalarımızdan bir şans aldık
A brand new day, we will embrace
Lekelenmiş yeni bir günü,bağrımıza basacağız
An open wound that heals with grace
Ve açık yaralar zarafetle iyileşecek
All the fears that we will face
Tüm korkularla yüzleşeceğiz
In this time, and in this place
Şu anda, ve burada
When you can say, and I can say
Sen söylediğinde, ben söylerim
We loved with every step we take, I'll be ok
Severek attığımız her adımı aldığımızda ,iyi olacağım
I'll be ok...
İyi olacağım...