My heart it skips a beat when I behold
Kalbimin ritmi atlıyor seyrederken
The light that's shining through your eyes of gold
Altın gözlerine parlayan ışık;
From heavenly blood you seem to spring
İlahî kandan gelen, bahar gibi olduğun;
From heavenly waters you can drink
İlahi sulardan içebildiğin yerden
I'll meet you on a day that never ends
Asla bitmeyen bir günde buluşacağız seninle
I'll greet you in the way that heaven meant
Seni selâmlayacağım cennetin tasvirinde
You lay me down gently on the leaves
Bıraktın beni yavaşça yaprakların üzerine
You cover me over in my sleep
Uykumdayken korudun beni
I never did sing and I wish I could
Hiç şarkı söylemedim keşke yapabilseydim
I never could pray 'cause it's just no good
Asla dua edemedim çünkü bu iyi gelmedi
I hope you don't break my heart of stone
Umarım taştan kalbimi kırmazsın
I don't wanna scream out loud and wake up on my own
Kendi başıma yüksek sesle çığlık atarak uyanmak istemiyorum
And as I close my eyes
Ve kapatırken gözlerimi
And the sky turns red
Ve kırmızıya döner gökyüzü
I realise just what you are
Ne olduğunun farkına vardım
You're an idler's dream and you're singing shangri-la*
Sen bir aylağın rüyasının ve Shangri-La* söylüyorsun
Shangri-La hayâlî bir cenneti tasvir eder, james hilton'un "lost horizon"
adlı kitabında tasvir ettiği himalayalar'da yer alan hayali mekân olarak da yer almaktadır.
Shangri-La isminde bir de çaylak vardır şarkı da geçen idler(çaylak) buna işaret etmektedir.