I can't see the wood for the trees
Bir orman göremiyorum ağaçlar için
Life is like a roller coaster
Hayat tıpkı bir hız treni gibi
I can't find the birds or the bees
Bulamıyorum; kuşları veya arıları
Hope they're down the back of my sofa
Umarım düşmemişlerdir kanepemden aşağı
Feeling like a rolling stone
Yuvarlanan bir kaya gibi hissediyorum
Playing the guitar on my own
Kendi başıma gitar çalıyorum
I'm the apple of my eye*
Ben kendimin göz bebeğiyim
If only I could keep myself sober I'd remind myself why
Keşke kendimi ayık tutabilseydim, kendime hatırlatmak için neden diye
They stare at me wherever I go
Nereye gitsem dik dik bakarlar bana
Why won't everybody give up, no
Neden herkes pes etmiyor? Hayır
I wish I'd learn to play piano
Keşke piyano çalmayı öğrenebilseydim
If only I could get myself sober for more then one day
Keşke kendimi ayık tutabilseydim bir günden daha fazla
*apple of the eye İngilizce bir deyim olup
değerli kişiye söylenen gözbebeği anlamına gelir.