The Beginning
Başlangıçta
Just give me reason to keep my heart beating
Bana kalp atışlarımı tutmak için bir neden ver
Don't worry, it is safe right here in my arms
Merak etmeyin, o benim kollarımda burada güvende
As the world falls apart around us
Dünya çevremizde yıkılır gibi
All we can do is hold on, hold on
Yapabileceğimiz tek şey dayanmak bekle, bekle
Take my hand
Elimi tut
And bring me back
Ve beni geri getir
I'll risk everything if it's for you
Ben senin için her şeyi riske edeceğim
A whisper into the night
Geceye fısıltı
Telling me it's not my time and don't give up
Bana söyle vakit gelince pes etme
I've never stood up before this time
Ben bu sefer asla ayakta durmak
But I won't separate
Ama ayrı olmaz
What I grasped onto, unable to relinquish
Vazgeçemem elimden gelmez
So stand up, stand up
Bu yüzden kalk, ayağa kalk
Just gotta keep it
Sadece tutmalısın
I wanna wake up, wake up
Ben uyanmak istiyorum, uyanmak
Just tell me how I can
Sadece nasıl yapabilirim söyle bana
Never give up
Asla vazgeçmem
How crazy I am for this breathtaking moment
Bu nefes kesici an için ne kadar da deli
Just tell me why baby
Sadece neden bebeğim söyle
They might call me crazy
Bana deli diyebilirsin
For saying I'll fight until there is no more
Söz artık kalmayıncaya dek savaşacağım
Brief flashes of anguish contained by subconscious impulse
Bilinçaltı dürtü tarafından ızdırap bulunan bilgi yanıp söner
Blinded, I can't see the end
Kör, ben sonuna göremiyorum
So where do I begin?
Peki nerede başlar?
Say not a word, I can hear you
Bir kelime değil ki, seni duyabiliyorum
The silence between us
Aramızdaki sessizlik
Harmonizing like there's only emptiness
Sadece boşluk var gibi Uyumlaştırılması
I'll take this chance and I'll make it mine
Bu şansı alacağım ve bunu kazıp yapacağız
Still pretending exposed matters are like hung decorations
Yine numara yapmak ortada asılı süslemeleri
So stand up, stand up
Bu yüzden kalk, ayağa kalk
Just gotta keep it
Sadece tutmalısın
I wanna wake up, wake up
Ben uyanmak istiyorum, uyanmak
Just tell me how I can
Sadece nasıl yapabilirim söyle bana
Never give up
Asla vazgeçmem
The magnificence of sorrow and misery
Üzüntü ve sefalet ihtişamını
Just give me a reason
Bana bir sebep ver
To keep my heart beating
Kalp atışlarımı tutmak için
Don't worry, it's safe right here in my arms
Merak etmeyin, o benim kollarımda burada güvende
Crumbled, wept, blossomed, and dissolved, this hope
Ufalanmış bu umut, ağladı çiçek ve çözünmüş
So blinded I can't see the end
Bu yüzden ben sonunu göremiyorum
Look how far we've made it
Bakın ne kadar uzağa yaptık
The pain I can't escape it
Izdırap kaçamıyorum
Like this, I can't possibly finish what I'm being forced to end just yet
Henüz bitirmek için zorunlu açıyorum böyle sona erdirmek mümkün değil
No matter how often it looks like I'll collapse exhausted, even if I crumble away completely
Öyle görünüyor ne sıklıkta olursa olsun yorgun çökertmek hatta uzakta tamamen parçalamak
There is no 'endHayır "sonu" vardır
So where do I begin?
Peki nerede başlar?
If I spread wide my clenched hand
Eğer tamamen bulaşırsam elimi sık
The inert days spent without anything I throw away
Hareketsiz günler hiçbirşey olmadan harcanmış ben uzağa atmak
Will look like they're scattering as if I had never lost them
Onlar saçılmış iken gibi görünecek ama onları hiç kaybetmemiştir
And you
Ve sen
Just tell me why baby
Sadece neden bebeğim söyle
They might call me crazy
Bana deli diyebilirsin
For saying I'll fight until there is no more
Söz artık kalmayıncaya dek savaşacağım
Brief flashes of anguish contained by subconscious impulse
Bilinçaltı dürtü tarafından ızdırap bulunan bilgi yanıp söner
Blinded, I can't see the end
Kör, ben sonuna göremiyorum
Look how far we've made it
Bak ne kadar uzağa yaptık
The pain I can't escape it
Izdırap kaçamıyorum
Like this, I can't possibly finish what I'm being forced to end just yet
Henüz bitirmek için zorunlu açıyorum böyle sona erdirmek mümkün değil
No matter how often it looks like I'll collapse exhausted, even if I crumble away completely
Çökertiriz gibi görünüyor ne kadar sık ??olursa olsun ben tamamen yıkılmaya bile, bitkin
There is no 'endHayır "sonu" vardır
It finally begins
Son olarak başlar
NOT:Tam Türkçe karşılığı olmadığından çeviremediğim kelimeler vardır.