Face Of Melinda
By the turnstile beckons a damsel fair
Geçtiğim o turnike bir peri kızını işaret ediyor
The face of Melinda neath blackened hair
Simsiyah saçları altında melinda'nın yüzü
No joy would flicker in her eyes
Gözlerinde hiç neşe kıpırtısı yok
Brooding sadness came to a rise
Pusuya yatmış bekleyen hüzün yükseldi
Words would falter to atone
Kelimeler kefaret gibi duraksayacaktı
Failure had passed the stepping stone
Başarısızlık aşama olmayı geçti artık
She had sworn her vows to another
O yeminlerinden birinden diğerine geçti
This is when no-one will bother
İşte bu kimsenin takmayacağı andı
And conceded pain in crumbling mirth
Ve unufak edilmiş neşesinde acıyı itiraf etti
A harlot of God upon the earth
Dünya üzerinde tanrının bir *r*spusu
Found where she sacrificed her ways
Onun o feda ettiği yollarda buldum
That hollow love in her face
Yüzündeki o içi boş aşkı
Still I plotted to have her back
Onu kazanmak için hala dolap çeviriyordum
The contentment that would fill the crack
Hoşnutluluk kırıkları dolduracaktı
My soul released a fluttering sigh
Ruhum çırpınan bir nefes bıraktı
This day fell, the darkness nigh
Bu gün yitti,karanlık yakın
I took her by the hand to say
Onu elinden tutup götürdüm ve dedim ki:
All faith forever has been washed away
Tüm inancım silindi gitti
I returned for you in great dismay
Büyük bir korku içinde sadece senin için geri geldim
Come with me, far away to stay
Gel benimle,çok uzaklarda kalmak üzere
Endlessly gazing in nocturnal prime
Uçsuzca geceye ait olan o noktaya gözünü dikip
She spoke of her vices and broke the rhyme
Mengene gibi konuştu ve kafiyeyi kırdı
But baffled herself with the final line
Ama son anda kendini de şaşırttı
My promise is made but my heart is thine
-Başkasına sözüm var ama kalbim senin..