Nectar
I arose from the lullaby
Enduring yet another tale
You tempt me again
With your embrace, so tainted
Within the night you beckon
Cursing me with every glance
Bring me through
Carry my empty shadow
And guide me inside your warped labyrinth
To the well of sin
I swear I will always love you
Leave me speechless
Release my yearning
The soil I walk is clad with light
Drifting moons thrust me with their rays
And I fall inside
I lament this heritage
Cannot bid farewell
The pale face...you went as far as you could
And from that moment
I witnessed your beauty, fealt your death
Mine is yours, mine is yours
In the wake of dawn
The mist of morning linger before it leaves
Invisible eyes, red reflection
It is you
Smiling in the midst of the moor
Nectar
Ninniden yükseldim
Bir başka hikayeye katlanarak!
Beni tekrar baştan çıkarıyorsun
Sarılışınla..kokan gecenin icinde beni çağırıyorsun…
Her bakışınla beni lanetleyerek..
İçine getir beni!
Boş gölgemi taşı!
Ve çarpık labirentinde bana rehberlik et..
Günah kuyusuna..
Yemin ederim seni herzaman sevecegim…
Beni dilsiz bırak!
Tutkumu serbest bırak!
Yürüdüm toprak ışıkla örtülü
Sürüklenen aylar ışınlarıyla beni dürtüyor
Ve içeri düşüyorum!
Bu mirasın yasını tutuyorum…
Elveda diyemiyorum..
Soluk yüz..gidebildiğin kadar uzağa gittin…
Ve o andan itibaren
Güzelliğine tanık oldum..ölümünü hissettim…!
Benimki senindir..benimki senindir..
Şafak söküşünde..
Sabah sisi kaybolmadan önce oyalanıyor
Görünmez gözler kızıl yansıma!
Bu sensin
Çalılığın ortasında gülümsüyorsun