My Requiem
From the arising of the golden sun
To the gloomy shadow of the moon
The wind still whispers
While i'm standing here by myself
I'm waiting for a sign that could lead me
Away to the land of the divine
But when weariness starts to affect,
The eclipse of the sun came to earth
I hide from the sun and try to live
And i know deep in my heart
(that) this is a life that god cannot give
I still carry in my mind
The feeling that i'm blind
I still carry in my mind
The fear that something is behind
Tear, left bare
Rule the whole earth
The dark will rise
I await its birth - to die
I see gray in the sky
And pray for rain
But the sky slowly becomes blue once again
The spirit of god controles my mind
The divine - the unearthly lord
He left me a sign - he made me a god
I lie in eternal coldness
I'm trying to find
The thing i couldn't find
Nowhere else in my past life
My spirit sours into heaven
I reincarnate into a cold black raven
Ölüm Duam
Altın renkli güneşin doğuşundan
Ayın karanlık gölgesine kadar
Fısıldıyor rüzgar
Kendi kendime dururken
Bir işaret bekliyorum
Beni alıp, ilahî toprağa götürebilecek
Ama usanç yayılmaya başladığında
Güneş ışığının kararışı gökyüzüne iniyor
Güneşten saklanıyor ve yaşamaya çalışıyorum
Ve kalbimin derinliklerinde bunun,
Tanrının veremeyeceği bir hayat olduğunu biliyorum.
Kör olduğum hissini
Halâ aklımda taşıyorum
Arkamdan gelen bir şeyin korkusunu
Halâ aklımda taşıyorum
Yırt, kopar; çıplak bırak,
Hükmet tüm yeryüzüne!
Karanlık yükselecek
Doğuşunu bekliyorum; ölmek için.
Yeryüzünün griliğini görüyor ve
Yağmur için dua ediyorum.
Fakat gökyüzü yeniden yavaşça mavileşiyor
Tanrının ruhu aklımı kontrol ediyor
İlâhî- doğaüstü efendi
Bana bir işaret bıraktı- beni tanrı yaptı
Ebedî soğuklukta uzanıyorum
Bulamadığım şeyi
Geçmiş yaşamımdan başka bir yerde
Bulmaya çalışıyorum
Ruhum cennete doğru hırçınlaşıyor
Siyah, soğuk bir kuzgun bedeninde yeniden dünyaya geliyorum