I'm a flower - smell me
One thing is certain - that is my destiny
Nourish me - and I will bring you happiness
You are my water - drown me
When we're together, there is harmony
Be with me - and all there'll be is hope and lust
Here I'm standing - naked
Your search for answers will end in agony
"loves me not or loves me do" - a game in vain
Here I'm standing - withered
Thought I could keep you, made you a part of me
Miserly absorbed your false tears
"Cried for me"
Ben bir çiçeğim - kokla beni
Bir şey belli - o (belli olan o şey) benim kaderim
Büyüt beni - ve böylece sana mutluluk getireceğim
Sen benim suyumsun - sula beni
Beraber olduğumuzda uyum içindeyiz
Benimle ol - orada olacak olan her şey umut ve şehvet olacak
Burada, ayaktayım - çıplak bir şekilde
Cevapları arayışın ızdırapla bitecek
"Beni sevip sevmediğini düşüyorum" - anlamsız bir oyun
(enstrümental)
Burada, ayaktayım - solmuş bir şekilde
Seni koruyabileceğimi, benim bir parçam yapabileceğimi sanmıştım
Açgözlü bir şekilde yalancı gözyaşlarını absorbe ettim
"Benim için ağla"