When I was born I was running
Doğduğumda, koşuyordum
As my feet hit the ground
Ayaklarım yere vurduğu gibi
Before I could walk I was humming
Yürümeden önce vızıldıyordum
An old railroad sound
Eski bir demiryolu sesini
Things didn't get much better
İşler daha iyiye gitmedi
When by the age of five
Beş yaşıma geldiğimde
They found me walking into Clarksdale
Clarksdale'de yürürken buldular beni
Trying to keep my friends alive
Arkadaşlarımı hayatta tutmaya çalışırken
No time for celebration
Kutlamaya zaman yok
There was no known cure
Bilinen bir tedavi yoktu
Seems I was born and raised
Doğdum ve büyüdüm gibi görünüyor
In the wrong killing floor
Yanlış öldürücü yerde
And my loved ones gathered round see
Ve sevdiklerim görmek için toplandı etrafıma
If the experiment had worked
Deney çalışsaydı
I was misplaced, out of time
Yanlış yerdeydim, zaman dışında
Priveleged and worse
Ayrıcalıklı ve daha kötü
Oh, mama please
Oh, anne lütfen
Don't cry for me
Benim için ağlama
Tears to the river
Nehire gözyaşları
Tears to be free
Özgürlük için gözyaşları
Now I see twelve white horses
Şimdi 12 beyaz at görüyorum
Walking in a line
Bir çizgide yürüyen
Moving east across the metal
Metale karşı doğuda hareket ediyorlar
Bridge on highway 49
49. otoyoldaki köprüde
And standing in the shadows
Ve gölgelerde duruyorlar
Of a burnt out motel
Yanıp kül olmuş bir otelin
The king of Commerce Mississippi waited
Mississippi ticareti kralı bekledi
With his hound from hell, oh
Cehennemden gelen tazısıyla, oh
A shiny noon riverboat taking
Parlayan bir güneş, botu götürüyor
Income from the poor
Fakirden kazanç
It's floating by the levee in an artificial pool
Yapay bir havuzda yaprakla yüzüyor
There's a six mile tailback
6 millik bir araba kuyruğu var
Back on junction 304
304. bulvarda
A stranger at the crossroads
Kavşaklarda bir yabancı
Believe I've seen his face before
İnan bana onun yüzünü daha önce gördüm
Oh,
Don't cry for me
Benim için ağlama
Tears fill the river
Gözyaşları nehri doldurur
Tears to be free
Özgür olmak için gözyaşları
Oh, I'm sad to be leaving
Oh, gittiğim için üzgünüm
The sun is going down and I really got to go now
Güneş batıyor ve cidden gitmeliyim artık
Oh, I'm sad to be leaving
Oh, gittiğim için üzgünüm
The sun is going down and I really got to go now
Güneş batıyor ve cidden gitmeliyim artık
Really got to go now
Cidden gitmeliyim şimdi
I gotta go
Gitmeliyim
I've got to move
Harekete geçmeliyim
I've got to move, yeah, ah
Harekete geçmeliyim
Oh, I'm sad to be leaving
Oh, gittiğim için üzgünüm
The sun is going down and I really got to go now
Güneş batıyor ve cidden gitmeliyim artık
Oh, I'm sad to be leaving
Oh, gittiğim için üzgünüm
The sun is going down and I really got to go now
Güneş batıyor ve cidden gitmeliyim artık
Really got to go now
Cidden gitmeliyim şimdi
I gotta go
gitmeliyim şimdi
Yes, gotta go now
gitmeliyim şimdi
Yeah