Ölümden Doğuma
Olgundan çürüğe
Yaşamak için çok gerçek
Uzanmalı mıyım
Ya da kalkıp tekrar etrafta mı dolaşayım?
Gözlerim sonunda tamamen açıldı
Gözlerim sonunda tamamen açık kapalı
Gözyaşlarımın dokunuşlarını duyan sesi bulmak için
Harcadıklarımızın tadı gibi kokuyor
Ötekileri besleyebilirdi
Ama birbirimizi nektar içinde boğuyoruz
Ve ruhu buruşturuyoruz, şeker tadında hava
Ağaçlarımıza üflüyor
Denizlerimizde yüzüyor
Bu dünyada bıraktığımız son gazda uçuyor
Bu ölümden doğuma uzun, yalnız bir yolculuk
Bu ölümden uzun, yalnız bir yolculuk
Bu ölümden doğuma uzun, yalnız bir yolculuk
Ah, bu ölümden doğuma uzun, yalnız bir yolculuk
Tekrar ölmeli miyim?
Uzanmalı mıyım
Uzaya gidecek kilolarca maddenin etrafında?
Yüzyüze gelene kadar asla bilemeyeceğimi biliyorum
Kendi soğuk, ölü yüzümle
Kendi ahşap kasamla
Bu ölümden doğuma uzun, yalnız bir yolculuk
Bu ölümden uzun, yalnız bir yolculuk
Bu ölümden doğuma uzun, yalnız bir yolculuk
Ah, bu ölümden doğuma uzun, yalnız bir yolculuk
From ripe to rotten
Too real to live
Should I lie down
Or stand up and walk around again?
My eyes finally wide open up
My eyes finally wide open shut
To find a found of sound that hears the touch of my tears
Smells the taste of all we waste
Could feed the others
But we smother each other in nectar
And pucker the sour, sugar-sweet weather
Blows through our trees
Swims through our seas
Flies through the last gas we left on this Earth
It's a long, lonely journey from death to birth
It's a long, lonely journey from death to…
It's a long, lonely journey from death to birth
Oh, it's a long, lonely journey from death to birth
Should I die again?
Should I lie around
The pounds of matter willing through space?
I know I'll never know until I come face-to-face
With my own cold, dead face
With my own wooden case
It's a long, lonely journey from death to birth
It's a long, lonely journey from death to…
It's a long, lonely journey from death to birth
Oh, it's a long, lonely journey from death to… birth