Travelling the road,
Last known is where I want to be
My compass directing, electing,
An open road with golden trees
But there's an old man in need on the ground,
try not to make a sound
He holds out his hand as I walk away,
I hear him say
yolda seyehat etmek,
en son bildiğim nerede olmak istediğimdir
pusulam nereyi gösterirse, nereyi seçerse
altından ağaçlarla çevrelenmiş geniş bir yol
ama yerde yardıma muhtaç yaşlı bir adam var
sakın sesini çıkarma
ben uzaklaşırken elini uzatıyor
ve dediğini duyuyorum
Please don't be a stranger in my place
Lütfen mekanımda yabancı hissetmeyin
Travelling come to a tavern for a momentary rest
I see the old man
That I passed on the road in his distress
As I turned to go I can hear him say,
"Son, stay. Have a drink, I'll pay."
Let bygones be gone,
It's all in the past,
We raise a glass
seyehatimiz anlık bir dinlenme için bir tavernada duraklar
yaşlı adamı görürüm
yolda yardıma muhtaç olarak görüp de kaçtığım (adamı)
sırtımı dönüp gitmeye çalıştığımda dediğini duyuyorum
"evlat, otur. birşeyler iç. ben öderim"
geçmiş geçmişte kalsın
bunlar hep geçti
bir kadeh kaldırırz
Please don't be a stranger in my place
lütfen mekanımda yabancı hissetmeyin
What if I could be what you wanted me to be
What if I could see what you wanted me to see
Come on and show me
ya ben senin olmamı istediğin kişi olabilirsem
ya ben senin görmemi istediğin şeyi görebiliyorsam
haydi göster bana
Please don't be a stranger in my place
lütfen mekanımda yabancı hissetmeyin