understand procedure, understand war
understand rules, regulations
I don't understand sorry
hukuku anlıyorum, savaşı anlıyorum.
kuralları anlıyorum, yasaları da
Üzgün olmayı anlamıyorum.
you must feel frustration
'cause your mind feels such temptation
and your ways appear a total lack of faith
hayal kırıklığına uğradığını hissediyor olmalısın
çünkü aklın yanlış yollara sapmış gibi hissediyor.
ve gideceğin yollar güvensiz.
you may feel elation
at your body's re-creation
and that joy you need, restricted by one thought
bedenin eğleniyorken mutluluğu hissediyor olabilirsin
ve o ihtiyacın olan mutluluk, yasaklanmış bir kelime
are you forever - loss of purpose in a passive life
are you forever - pale, regarded as a waste of time
sonsuz dek böyle mi olacaksın-pasif bir hayattaki amaç kaybı.
sonsuz dek böyle mi olacaksın-solgun, vakit kaybı olarak görülmüş.
high times are courageous
but in truth they suit no purpose
induced, reduced, unable and afraid...
Sarhoşken cesursun
ama gerçekte yapmak istediklerin bunlar değildi
Uyarılmış,küçültülmüş,yetersiz ve korkak...
can you fell rejection
and a lack of motivation
and the joy you need restricted and delayed
Dışlanmışlığı hissediyor musun
ve motivasyon eksikliğini?
ve ihtiyacın olan mutluluk yasaklanmış ve ertelenmiş
i don't really know what sorry means, i've been sorry all my life
i'm sorry i was born, that's what my mother told me
i don't really know what sorry means
i've been sorry all my life
i don't really know what sorry means
üzgün olmanın anlamını tam olarak bilmiyorum.
hayatım boyunca üzgündüm.
doğduğumda da üzgünmüşüm, annem böyle derdi
üzgün olmanın anlamını tam olarak bilmiyorum.
hayatım boyunca üzgündüm.
üzgün olmanın anlamını tam olarak bilmiyorum.