How can I decide what's right,
Neyin doğru olduğuna nasıl karar verebilirim
When you're clouding up my mind?
Aklımı karıştırdığında?
I can't win your losing fight all the time.
Her zaman kazanamam çoktan kaybedilmiş kavganı.
Nor could I ever own what's mine,
Ne de benim olana sahip olabileceğim
When you're always taking sides.
Tüm köşeleri sen kaparken.
But you won't take away my pride.
Ama gururumu kıramayacaksın
No, not this time.
Hayır, bu sefer değil
Not this time.
Bu sefer değil.
How did we get here,
Bu hale nasıl geldik
When I used to know you so well?
Seni gayet iyi tanırken?
How did we get here?
Bu hale nasıl geldik?
Well, I think I know how.
Sanırım ben nasıl olduğunu biliyorum.
The truth is hiding in your eyes,
Gerçek gözlerinde saklanıyor.
And it's hanging on your tongue.
Ve konuşmanda duruyor.
Just boiling in my blood.
Sadece kanımda kaynıyor.
But you think that I can't see
Ama göremeyeceğimi sanıyorsun.
What kind of man that you are?
Nasıl bir adamsın sen?
if you're a man at all.
Eğer her konuda adam olsaydın
Well, I will figure this one out on my own.
Bunu ben kendi yolumla bulacağım
(I'm screaming, 'I love you so.')
("Seni çok seviyorum" diye bağırıyorum)
(But my thoughts you can't decode.)
(Ama düşüncelerimi deşifre edemezsin.)
How did we get here,
Bu hale nasıl geldik,
When I used to know you so well? (Yeah)
Seni gayet iyi tanırken?
How did we get here?
Bu hale nasıl geldik?
Well, I think I know how.
Sanırım ben biliyorum.
Do you see what we've done?
Ne yaptık gördün mü?
We've gone and made such fools of ourselves.
Kendimizi aptal durumuna düşürdük.
Do you see what we've done?
Ne yaptık gördünmü?
We've gone and made such fools of ourselves.
Kendimizi aptal durumuna düşürdük.
How did we get here,
Bu hale nasıl geldik
When I used to know you so well? (Yeah, yeah, yeah!)
Seni gayet iyi tanırken?
How did we get here?
Bu hale nasıl geldik?
Well, I think I know how.
Sanırım ben biliyorum.
I think I know...
Sanırım ben biliyorum
I think I know...
Sanırım ben biliyorum
There is something I see in you.
Sende gördüğüm birşey var
It might kill me
Bu beni öldürebilir
I want it to be true.
Bunun doğru olmasını istiyorum.