There's a girl on a ledge, she's got nowhere to turn
Orda çukurda bir kız var, dönebilecek bir yeri yok
Cause all the love that she had was just wood that she burned
Çünkü sahip olduğu tüm aşk sadece yaktığı bir ağaçtan ibaretti
Now her life is on fire, it's no one's concern
Şimdi onun hayatı alev alıyor, umursayan kimse yok
She can blame the world or prey 'till dawn
Dünyayı suçlayabilir ya da gün doğana kadar dua edebilir
But only love can breakerfall, breakerfall
Ama sadece aşktır düşüşü kıran, düşüşü kıran
Only love can breakerfall, fall
Sadece aşktır düşüşü kıran, düşüşü
It's like she lost her invitation to the party on Earth
Dünyadaki partinin davetiyesini kaybetmiş gibi
And she's standing outside hating everyone here
Ve dışarıda oturmuş buradaki herkesten nefret ediyor
She's her own disease, crying to her doll
Kendine özel hastalığı var, oyuncak bebeğine ağlıyor
But only love can breakerfall, breakerfall
Ama sadece aşktır düşüşü kıran, düşüşü kıran
Only love can breakerfall
Sadece aşktır düşüşü kıran
Fall, breakerfall (She can blame the world or prey 'till dawn)
Düşüş, düşüş kıran(Dünyayı suçlayabilir ya da gün doğana kadar dua edebilir)
Love, love, love can breakerfall
Aşk, aşk, sadece aşktır düşüşü kıran
Only love can breakerfall
Sadece aşktır düşüşü kıran
Love, love can breakerfall
Aşk, Sadece aşktır düşüşü kıran
Only love can breakerfall, fall
Sadece aşktır düşüşü kıran, düşüşü
Love, love can breakerfall
Aşk, Sadece aşktır düşüşü kıran
Only love can breakerfall
Sadece aşktır düşüşü kıran