She don't wander in, don't wander in here, she
O dolaşmaz, dolaşmaz buralarda, o
She don't wander in, don't wander in here
O dolaşmaz, dolaşmaz buralarda
The direction of the eye, so misleading
Gözün yönü, çok yanıltıcı
The defection of the soul, nauseously quick
Ruhun terk etmesi, tiksindirici bir biçimde hızlıdır
I don't question our existence
Varlığımızı sorgulamam
I just question our modern needs
Sadece modern ihtiyaçlarımızı sorgularım
She don't wander in, don't wander in here, she
O dolaşmaz, dolaşmaz buralarda, o
She don't wander in, don't wander in here
O dolaşmaz, dolaşmaz buralarda
I will walk with my hands bound
Ellerim bağlıyken yürüyeceğim
I will walk with my face blood
Yüzüm kanlıyken yürüyeceğim
I will walk with my shadow flag into your garden, garden of stone
Gölgeden bayrağımla bahçene doğru yürüyeceğim, taştan bahçene
And I don't want it
Ve onu istemem
After all is done and we're still alone
Her şey bitti ve biz hala yalnızız
I won't be taken, yet I'll go with my hands bound
Ellerim bağlı yürüyene dek ele geçirilmeyeceğim
I will walk with my face blood
Yüzüm kanlıyken yürüyeceğim
I will walk with my shadow flag into your garden, garden of stone
Gölgeden bayrağımla bahçene doğru yürüyeceğim, taştan bahçene
I don't show, I don't share
Göstermem, paylaşmam
I don't need, yeah, what you have to give
İhtiyacım yok, evet, vermek zorunda olduğun şeye
I will walk with my hands bound
Ellerim bağlıyken yürüyeceğim
I will walk with my face blood
Yüzüm kanlıyken yürüyeceğim
I will walk with my shadow flag into your garden, garden of stone
Gölgeden bayrağımla bahçene doğru yürüyeceğim, taştan bahçene
I will walk with my hands bound
Ellerim bağlıyken yürüyeceğim
I will walk into your garden, garden of stone
Bahçene doğru yürüyeceğim, taştan bahçene
I don't know, I don't care
Bilmem, umursamam
don't need, yeah, the need to live
İhtiyacım yok, evet, yaşamaya yok ihtiyacım