Life slowly fading
(Yaşam usulca yitip gidiyor)
Our veins silently screaming
(Damarlarımız sessizce bağırıyor)
A knife cuts deeper and deeper
(Bıçak daha da derinleri kesiyor)
In time we only get older
(Gittikçe yaşlanıyoruz)
So why live and die
(Öyleyse yaşam ve ölüm niye?)
Shorn of your dreams
(Düşlerinden yoksunken)
A slave, down on your knees
(Bir köle, önünde diz çöker)
A soul, disturbing the peace
(Bir ruh, huzuru bozar)
Mindscapes bending
(Beyin duyarları bükülüyor)
More time we`re spending
(Daha fazla zaman kaybediyoruz)
In war between good and evil
(İyi ve kötü arasındaki savaş)
Stand for what you believe in
(İnandığın şey için ayakta dur)
Bu çeviri, ceviri.alternatifim.com'a aittir.