Happy day, happy day, happy day,we're going all the way.
-Mutlu gün, neşeli gün, mutlu gün, tüm yollardan gideceğiz.
Every day, every day, every day, we're going all the way.
-Her gün, her gün, her gün, tüm yollardan geçeceğiz.
(Chorus)
Every day, every day, every day, we're going all the way.
-Her gün, her gün, her gün, tüm yollardan gideceğiz.
Tonight! Lightning stikes!
-Bu gece! Işıklar sönüyor!
Let's go into Twilight!
-Hadi alacakaranlığın içine gidelim!
First time I saw you (when we first met)
-Seni ilk gördüğüm an (İlk karşılaşmamızda)
I had the fever (as bad as it gets)
-Bir telaş, bir heyecan bastı beni. (Oldukça kötü)
You let me see (flesh of my thighs)
-Görmeme izin verdin (vücudumun cinselliğini)
It was so smooth, sparkle and shine
-Bu çok yumuşaktı, parıltılıydı ve canlıydı...
And it shined
-Ve renk kattı hayatıma.
La la la la la la lalalala la la la la la la
Tonight! Lightning stikes!
-Bu gece! Işıklar sönüyor!
Let's go into Twilight!
-Hadi alacakaranlığın içine gidelim!
You asked me out on many dates
-Beni birçok buluşmaya davet ettin.
And took me to exotic places
-Ve beni egzotik yerlere götürdün.
You saw the look upon your face
-Kendi yüzündeki bakışı gördün.
You men must really love the chases
-Sen, gerçekten avlarını seviyor olmalısın.
I'm going to let you have it
-Buna sahip olmana izin vereceğim.
Like you've never had before
-Daha önce hiç almadığın gibi...
So take me
-Bu yüzden al beni!
Take me...
-Al beni!
Tonight! Lightning stikes!
-Bu gece! Işıklar sönüyor!
Let's go into Twilight!
-Hadi alacakaranlığın içine gidelim!
Go all the way with me, go all the way (x7)
-Benimle bütün yollardan geç, bütün yollardan git!
Every day, every day, every day, every day, we're going all the way!
-Her gün, her gün, her gün, tüm yollardan gideceğiz.