She calls out to the man on the street
"Sir, can you help me?
It's cold and I've nowhere to sleep
Is there somewhere you can tell me?"
He walks on, doesn't look back
He pretends he can't hear her
Starts to whistle as he crosses the street
Seems embarrassed to be there
(chorus)
Oh think twice
'Cause it's another day for you and me in paradise
Oh think twice
It's just another day for you, you and me in paradise
She calls out to the man on the street
He can see she's been crying
She's got blisters on the soles of her feet
Can't walk but she's trying
(chorus)
Oh Lord, is there nothing more anybody can do?
Oh Lord, there must be something you can say
You can tell from the lines on her face
You can see that she's been there
Probably been moved on from every place
'Cause she didn't fit in there
(chorus)
Cennette başka bir gün
O caddedeki adama seslenir
Bana yardım edebilir misiniz bayım?
Hava soğuk ve uyuyacak hiçbir yerim yok
Bana söyleyebileceğiniz bir yer var mı?
O yürümeye devam eder arkasına bakmaz
Onu duymamış gibi numara yapar
Karşıya geçerken ıslık çalmaya başlar
Orada olmaktan utanmış görünür
(nakarat)
Oh, iki kez düşün
Çünkü bu cennette senin ve benim için başka bir gün
Oh, iki kez düşün
Bu sadece cennette senin ve benim için başka bir gün
Caddedeki adama seslenir
O kızın ağladığını görebilir
Kızın ayakları su toplamıştır
Yürüyemiyor ama deniyor
(nakarat)
Oh, Tanrım birinin yapabileceği hiçbir şey yok mu?
Oh, Tanrım söylemen gereken bir şey olmalı
Yüzündeki çizgilerden bir şey söyleyebilirsin
Onun orada olduğunu görebilirsin
Muhtemelen her yerden taşındı
Çünkü oraya uygun değildi
(nakarat)