Here we are
İşte buradayız
Can you tell that story it's my favorite one
Çok beğendiğim bu hikayeyi anlatabilir misin
You fucking disappointment
Sen tam bir hayal kırıklığısın
I can't entertain you anymore
Bundan sonra seni bir gram bile düşünmeyeceğim
These stupid states of mind
Aklımın bu aptalca durumlarında..
Everyone punishing me all the time
Herkes, her zaman beni suçlu buluyor
Why?
Niçin?
But don't cross your boundaries and think that it's cool
Ama senin sınırların çerçevesinde değil ve böyle düşünmek çok rahatlatıcı
Misguided by darkness and lost on the road
Karanlık tarafından baştan çıkarıldım ve bu yolda kayboldum
But I'm such a sucker for the rain!
Ama ben bir salağım yağmurda ıslanan!
Here we are, crashing once again into the center of your moonlit face, our caved in ribs
İşte biz buyuz, bir zamanlar mehtaplı bir yüzün ortasında çöken, kaburgalarımızın içleri oyulan
Your tears, they fall on my tongue and our lips are letting go
Göz yaşların, dilime düşer ve dudaklarımızdan aşağı süzülürler
We lay on the side of the road
Biz bu yolun diğer tarafında bekleyenleriz
(Go!)
(Hadi!)
Pull the trigger tight and watch our distances explode (Explode!)
Tetiği sıkıca tut ve aradaki soğukluğun yok oluşunu izle (Patlat!)
If Texas is forever, where's your home sweet home?
Eğer Texas sonsuza dek olsaydı, o tatlı küçük evin nerede olurdu?
If anything should happen to me I want you to know
Eğer bana bir şey olursa, bunu bilmeni istiyorum
I've loved you since ever since then
Senle karşılaştığımız zamandan beri seni çok seviyorum
Don't dance around me I know what it means
Sakın etrafımda dans etme, bunun anlamını gayet net biliyorum
No communication, cannot be received
İletişim kurma, haberdar olmak istemiyorum
But I'm such a sucker for the rain, yeah
Ama ben bir salağım yağmurda ıslanan!
(Here we are!)
(İşte biz buyuz!)
Crashing once again into the center of your moonlit face, our caved in ribs
Bir zamanlar mehtaplı bir yüzün ortasında çöken, kaburgalarımızın içleri oyulan
Your tears, they fall on my tongue and our lips are letting go
Göz yaşların, dilime düşer ve dudaklarımızdan aşağı süzülürler
We lay on the side of the road
Biz bu yolun diğer tarafında bekleyenleriz
(Don't...chase...your...nightmares!)
(Sakın.. kabuslarının.. peşinden... gitme!)
(Yeah!)
Here we are
İşte biz buyuz
Crashing once again into the center of your moonlit face, our caved in ribs
Bir zamanlar mehtaplı bir yüzün ortasında çöken, kaburgalarımızın içleri oyulan
Your tears, they fall, our lips are locked in lemon groves
Göz yaşların, onlar düşüyor, dudaklarımız limon bahçeleri içinde kilitlendi
And I can never let them, never let them grow
Ve asla onların, yeşermelerine izin vermem
(On the side of the road)
(Yolun diğer tarafında)
So take a deep breath and chase it with mine!
Bu yüzden derin bir nefes al ve benimle birlikte bunu kovala!
Your southern hospitality won't mind
Senin güney misafirperverliğin umurumda değil