The memories of a man in his old age
Yaşlılığında bir adamın anıları
Are the deeds of a man in his prime.
İlk zamanlarındaki başarıları gibidir
You suffle in gloom in the sickroom
Hasta odasında karanlıkta dolaşıyorsun
And talk to yourself till you die.
Ve ölene kadar kendinle konuşuyorsun
Life is a short, warm moment
Hayat kısa, sıcak an
And death is a long cold rest.
Ve ölüm uzun soğuk bir dinlenme
You get your chance to try
Deneme şansın gelir
In the twinkling of an eye:
Bir gözün kırpılmasıyla
Eighty years, with luck, or even less.
8 yıl, şansla, belki de daha az bile
So all aboard for the American tour,
O zaman Amerika turu için yola çık
And maybe you'll make it to the top.
Ve belki de zirveye gidersin
And mind how you go.
Ve nasıl gittiğini umursarsın
I can tell you, because I know.
Sana söyleyebilirim, çünkü biliyorum
You may find it hard to get off.
Bırakmak için zor bulabilirsin
You are the angel of death
Ölümün meleği sensin
And I am the dead man's son.
Ve ben de ölü adamın oğluyum
And he died like a mole in a fox hole.
Ve o da köstebek gibi bir tilki deliğinde öldü
And everyone is still in the run.
Ve herkes hala işinde gücünde
And who is the master of fox hounds?
Ve tilki tazılarının efendisi kim?
And who says the hunt has begun?
Ve kim av başladı dedi?
And who calls the tune in the courtroom?
Ve adliye sarayında kim ezgi diyor?
And who beats the funeral drum?
Ve kim cenaze ritmini tutuyor?
The memories of a man in his old age
Yaşlılığında bir adamın anıları
Are the deeds of a man in his prime.
İlk zamanlarındaki başarıları gibidir
You suffle in gloom in the sickroom
Hasta odasında karanlıkta dolaşıyorsun
And talk to yourself till you die.
Ve ölene kadar kendinle konuşuyorsun