Eventually&&Sonunda
I'm an opportunity
-Ben bir fırsatım
And I knock so softly
-Ve yavaşça kapıyı çalarım
Sometimes I get loud
-Bazen gürültü çıkarırım
When I wish everybody'd just get off me
-İnsanlardan kurtulmak istediğimde
So many players
-Çok fazla oyuncu
You'd think I was a board game
-Benim bir oyun tahtası olduğumu düşünüyorsun
It's every man for themselves
-Bütün erkekler kendi için yarışıyor
There are no teammates
-Takım arkadaşı yok
This life gets lonely
-Hayat yalnızlaşıyor
When everybody wants something
-herkes bir şeyler isterken
They'll smile up in your face
-Yüzünüze gülecekler
But they'll get theirs eventually
-Ama sonunda kendilerine ait olanı alacaklar
And I hope I'm there
-Ve umarım ben de orada olurum
Surrounded by familiar faces with no name
-İsmi olmayan tanıdık yüzlerle çevirliyim
None of them know me
-İçlerinde beni gerçekten tanıyan yok
Or want to share my pain
-Ya da acımı paylaşmak isteyen
They only wish to bask in my light
-Sadece ışığımdan faydalanmak istiyorlar
Then fade away
-Sonra sönüyor
To win my love, to them a game
-Aşkımı kazanmak için,bir oyun oynuyorlar
To watch me live my life in vain
-Hayatımı izlemek için,boşu boşuna
When all is done and the glitter fades, fades away
-her şey bittiğinde ışığım söndüğünde
They'll get theirs eventually
-İstediklerini almış olacaklar sonunda
And I hope I'm there
-Ve ben umarım orada olurum
I drank your poison
-Zehrini içtim
'Cause you told me it's wine
-Çünkü bunun şarap olduğunu söyledin
Shame on you if you fooled me once
-Beni bir kere kandırdıysan kendinden utan
Shame on me if you fooled me twice
-Beni ikinci kere kandırdıysan kendinden utan
I didn't know the price
-Fiyatını bilmiyorum
You'll get yours eventually
-Ama kendininkini alacaksın sonunda
So what good am I to you
-Ben senin neyine yararım
If I can't be broken
-Eğer sağlamsam
You'll get yours, yes
-Kendininkini alacaksın,evet
You'll get yours eventually
-Kendininkini alacaksın sonunda