Day after day seems about the same
Same old people playing same old games
But some days are different when the moon shines bright
There's a storm in your brain on a full moon night
Her gün aynı görünüyor
Aynı eski oyunları oynayan aynı yaşlı insanlar
Ama ay parladığında bazı günler farklı oluyor
Dolunay gecesinde beyninde bir fırtına var
There's a moon on
There's a moon on
There's a moon on
There's a moon on
Üzerinde ay var
Üzerinde ay var
Üzerinde ay var
Üzerinde ay var
Don't like to fight, don't like to spit
Don't like a steak with no pepper on it
No, I don't like to spit and I don't like to fight
I won't be alone on a full moon night
Kavga etmekten hoşlanmam, tükürmeyi sevmem
Üzerinde biber olmayan bifteği sevmem
Hayır, tükürmeyi sevmiyorum ve kavga etmeyi sevmiyorum
Dolunay gecesinde yalnız olmayacağım
There's a moon on
There's a moon on
There's a moon on
Ther?'s a moon on
Üzerinde ay var
Üzerinde ay var
Üzerinde ay var
Üzerinde ay var
Come on
Hadi
I can make like a dog, giv? my tail a shake
Make like a frog, go jump in a lake
Make like a cock, cock-a-doodle-do
Make like I'm gonna make love to you
Köpek gibi yapabilirim, kuyruğumu sallayabilirim
Kurbağa gibi yapabilirim, gidip göle atlayabilirim
Bir horoz gibi yapabilirim, guk-doodle-do
Seninle sevişecekmişim gibi yapabilirim
Moon…
There's a moon on
There's a moon…
There's a moon on
There's a moon…
Come on
Ay…
Üzerinde ay var
Ay var…
Üzerinde ay var
Ay var…
Hadi