I've been carrying this old luggage
bu eski yükü taşıyordum
And it's really been buggin' me
ve beni gerçekten rahatsız ediyordu
So when you called to me see
beni görmek için çağırdığında
I couldn't believe it, could it really be?
inanamadım, gerçekten olabilir mi?
You need to feel forgiveness
affı hissetmelisin
I need to feel resentment running down the drain
kanalboyunca akan öfkeyi hissetmeliyim
This bruising chain I've carried
taşıdığım çürüten zincir
Is the pain that I am burying today
bugün gömdüğüm acıdır
Now I can breathe
artık nefes alabilirim
And I feel grace rush over me
ve lütfun acele ettiğini hissediyorum
It pours through my skin
tenime dökülüyor
And lets you in and we are free, yeah
seni içeri alıyor ve özgürüz, evet
Now I can breathe
artık nefes alabilirim
And I feel grace rush over me
ve lütfun acele ettiğini hissediyorum
It runs through my veins
damarlarıma saplanıyor
The clock is always ticking
saat her zaman geçiyor
Bitterness grows by the minute, why can't we realize
karamsarlık dakikayla büyüyer neden farkedemiyoruz
The wounds that we're inflicting on our own flesh
etimizde acı veren yaralar
It isn't healing by keeping love inside, yeah
aşkı içerde tutarak iyileşmiyor, evet
Now I can breathe
artık nefes alabilirim
And I feel grace rush over me
ve lütfun acele ettiğini hissediyorum
It pours through my skin
tenime dökülüyor
And lets you in and we are free, yeah
seni içeri alıyor ve özgürüz, evet
Now I can breathe
artık nefes alabilirim
And I feel grace rush over me
ve lütfun acele ettiğini hissediyorum
It runs through my veins
damarlarıma saplanıyor
Now I can breathe
artık nefes alabilirim
And I feel grace rush over me
ve lütfun acele ettiğini hissediyorum
It pours through my skin
tenime dökülüyor
And lets you in and we are free, yeah
seni içeri alıyor ve özgürüz, evet
Now I can breathe
artık nefes alabilirim
And I feel grace rush over me
ve lütfun acele ettiğini hissediyorum
It runs through my veins
damarlarıma saplanıyor
And what I taste is bittersweet, bittersweet
ve tadını aldığım şey acıtatlı, acıtatlı