I see you crying and it rains
Ağladığını görüyorum ve yağmur yağıyor
Washing away the bad days
Kötü günleri silip süpürüyor
Washing away the pain loss brings
Kayıpların getirdiği acıyı yıkıyor
And then you smile though it aches
Ve canın acımasına rağmen gülümsüyorsun
Cos you don't believe in mistakes
Çünkü hatalara inanmıyorsun
Just that we made a mess of things
Her şeyi allak bullak ettiğimiz hatalar
When the deal that you made with love
Aşkla yaptığın anlaşma artık tek yönlü bir yol olduğunda
Is now a one way street, a one way street
Artık tek yönlü bir yol, tek yönlü bir yol
You feel you'll go overboard
Ve kontrolü kaybettiğini hissedeceksin
Cos you're incomplete, incomplete
Çünkü noksansın, tamamlanmamışsın
You're not afraid to rely
Güvenmekten korkmuyorsun
On any way you can try
Deneyebileceğin herhangi bir yolda
To learn to make some sense of things
Bir şeyleri anlamlandırabileceğimiz
And the way you say we'll get by
Ve takip edeceğimizi söylediğin yolda
With a little laugh we can fly
Biraz kahkahayla uçabiliriz
You know the measure of hope that brings
Biliyorsun ki umudumuzun ölçüsü bizi ilerletir
When the deal that you made with love…
Aşkla yaptığın anlaşma...
I hear you laughing like a child
Küçük bir çocuk gibi attığın kahkahaları duyuyorum
Instead of choking all riled
Bu saçma boğuculuk yerine
Instead of staring at shortcomings
Eksikliklere bakmak yerine
Just like the rain when you cried
Aynı yağmur gibi, ağladığında
Washed all the stains of false pride
Gereksiz gururumuzun lekeleri temizleniyor
You'll learn to make the best of things
Her şeyi en iyi şekilde yapmayı öğreneceksin
Have a little more of not enough
Yeterli olmayandan biraz daha fazlasını al
More of what is less but isn't love
Daha fazlasını az olanın, aşk dışında
Little of the same you're dreaming of
Rüyasını kurduğun şeyin azı
That's enough, that's enough
Bu kadar yeter, bu kadar yeter
When the deal that you made with love…
Aşkla yağtığın anlaşma...