Eyelash dead on a pale white cheek
Solgun beyaz yanağında ölü bir kirpik
Couldn't stay awake to bleed
Kanamak için uyanık kalamıyorum
I drank long and deep from the fount unwillingly pouring it in
Derin ve uzun kuyudan içtiö isteksizce dökülen
What I did suck from that scentless mouth was the taste of the nothing
Kokusu olmayan ağızdan emdiğim hiçbirşeyin tadı değildi
What is the life for the dead at heart?
Kalbinde ölünce yaşam neye yarar?
What my soul is concealing
Ruhumun gizlediği
this life unforgiving cannot take away from me
Affetmeyen bu yaşamın benden alamadığı
It's buried so deep within
Çok derinlere gömüldü
And so I confide in you
Ve böylece sana sırrımı açıyorum
For nothing compares to you
Seninle hiçbirşey kıyaslanamaz
I live in the moment and in the faith that it gives
Bu verdiği bu anı ve güveni yaşıyorum
I wanted but could not outlive the pain... constantly taking the blame
İstedim ama acıdan daha uzun yaşayamadım...daimi olarak suçu üstleniyorum
I wanted but could not smother the flame and then I heard you scream out my name
İstedim ama ateşi boğamadım ve sonra adımı haykırdığını duydum
I've found the life for the dead at heart
Kalbinde ölen için yaşamı buldum
And as I close my eyes I see everything
Ve gözlerimi kapatınca herşeyi görüyorum
So much clearer than ever before
Hiç olmadığı kadar net
And as I step inside to feel everything...
Ve herşeyi hissetmek için içeri giriyorum
I am still the living dead
Ben hala yaşayan ölüyüm