The moon shook and curled up like gentle fire
Ay salladı ve hafif ateş gibi kıvrıldı
The ocean glazed and melted wire
Okyanus sırlı ve erimiş tel
Voices buzzed in spiral eyes
Spiral gözlerle uğraşan sesler
Stars dived in blinding skies
Kör eden gökyüzünde yıldızlar daldı
Stars die. Blinding skies.
Yıldızlar ölür. Kör edici gökyüzü.
Tree cracked and mountain cried
Ağaç çatladı ve dağ ağladı
Bridges broke, window sighed
Köprüler kırıldı, penceresi içini çekti
Cells grew up and rivers burst
Hücreler büyüdü ve nehirler patlıyor
Sound obscured and sense reversed
Ses engellenmiş ve ters duygusu var
Idle mind and severed soul
Boşta zihin ve kopmuş ruh
Silent nerves and begging bowl
Sessiz sinirler ve dilenci kase
Shallow haze to blast a way
Bir yolu patlatmak için sığ sis
Hyper sleep to end the day
Günü sonlandırmak için hiper uyku