This is my home, this is my own, we don't like no strangers
Burası benim evim, bu benim kendi, yabancıyı sevmiyorum
Raise the kids good, beat the kids good and tie them up
Çocukları güzelce kaldırın, çocuklar iyi dövün ve onları birbirine bağlayın
Spread it wide, my wife, my life, push the camera deeper
Genişlet, eşim, hayatım, kamerayı daha da derinleştir
I can use, I abuse, my muse, I made them all
Kullanabilirim, kötüye kullanıyorum, ilhamim, hepsini yaptım
This machine
Bu makine
Is there to please
Memnun etmek için var mı
Strip the soul
Ruhunu soy
Fill the hole
Deliği doldur
A fire to feed
Yedirmek için bir ateş
A belt to bleed
Kanayan bir kemer
Strip the soul
Ruhunu soy
Kill them all
Hepsini öldür
They are not gone, they are not gone, they are only sleeping
Gitmiş değiller, gitmiş değiller, sadece uyuyorlar.
In graves, in ways, in clay, underneath the floor
Mezarda, yollarla, çamurda, zeminin altında
Building walls, overalls, getting bored, I got faulty wiring
Duvarlar, iş elbiseleri, sıkılıyorum, kablo hatalıyım.
Brick it up now, brick it up now, but keep the bones
Tuğla kaldır şimdi, tuğla yap şimdi, ama kemikleri tut
(Do you want a western home in the rubble?)
(Molozda batı evini ister misin?)