To pretend no one can find
The fallacies of morning rose
Forbidden fruit, hidden eyes
Courtesies that I despise in me
Take a ride, take a shot now
'Cause nobody loves me
It's true
Not like you do
Covered by the blind belief
That fantasies of sinful screens
Bear the facts, assume the dye
End the vows, no need to lie, enjoy
Take a ride, take a shot now
'Cause nobody loves me
It's true
Not like you do
Who am I, what and why?
'Cause all I have left is my memories of yesterday
Oh these sour times
'Cause nobody loves me
It's true
Not like you do
After time the bitter taste
Of innocence, decent or race
Scattered seeds, buried lives
Mysteries of our disguise revolve
Circumstance will decide...
'Cause nobody loves me
It's true
Not like you do
'Cause nobody loves me
It's true
Not like you
Nobody loves... me
It's true
Not, like, you... do
Kimse bulamazmış gibi davranmak için
Sabah gülünün safsatalarını
Yasak meyveyi, saklı gözleri
İçimden aşağıladığım nezaketleri
Dolaşmaya çık, bir yudum al şimdi
Çünkü sevmiyor kimse beni
Bu doğru
Senin sevdiğin gibi (sevmiyor)
Kör inançlar tarafından sarılı
Şu günahkar sahnelerin hayalleri
Gerçeklere katlan, boyaymış gibi farzet
Yeminlerin sonu, yalana gerek yok, zevkini çıkar
Dolaşmaya çık, bir yudum al şimdi
Çünkü sevmiyor kimse beni
Bu doğru
Senin sevdiğin gibi (sevmiyor)
Kimim ben, neyim ve neden varım?
Çünkü tek bıraktığım dünümün hatıraları
Ah şu acı zamanlar
Çünkü sevmiyor kimse beni
Bu doğru
Senin sevdiğin gibi (sevmiyor)
Bir süre sonra acı tadı
Masumiyetin, münasipliğin ya da yarışın
Saçılı tohumların, gömülü hayatların
Maskelerimizin gizemi devrediyor
Koşullar karar verecek...
Çünkü sevmiyor kimse beni
Bu doğru
Senin sevdiğin gibi (sevmiyor)
Çünkü sevmiyor kimse beni
Bu doğru
Senin sevdiğin gibi (sevmiyor)
Sevmiyor kimse... beni
Bu doğru
Senin, sevdiğin, gibi... sevmiyor