You see, I want the world to believe
Dünyaya inanmak istediğimi görüyorsun
That there's a light inside of me,
Bir ışık var içimde,
But it's time that I come clean.
Ama bir şeyleri itiraf etmenin zamanı geldi.
I'm not what I seem, no.
Ben göründüğüm gibi biri değilim, hayır.
Some would say I'm possessed, yeah,
Bazıları bana deli diyor, evet,
But I'll confess I've just been obsessed
Ama itiraf etmeliyim ki ben deliden ziyade takıntılıyım,
With life and death and emptiness, I guess.
Hayata, ölüme ve boşluğa karşı, sanırım.
Can't you see all of the change in me?
Bende değişen bir şeyler görebiliyor musun?
You took these starving limbs, tried to see.
Bu zayıf bacakları aldın ve görmeyi denedin.
Tried to see what they could be,
Ne olması gerektiğini anlamaya çalıştın,
But I thought I'd be something.
Açıkcası bir şeyler olur diye düşünmüştüm.
I thought you'd complete me,
Beni tamamlayacağını düşündüm,
That you'd erase all the pain that I felt in my brain.
Kafamın içinde kurguladığım tüm acıyı silip götürürsün diyordum.
If you filled my heart with love,
Eğer kalbim aşk ile dolsaydı,
Then you'd fill my voids above.
O zaman, yukarıda ki eksiklerimi doldurabilirdin.
Now you see, that didn't change a thing.
Şimdi gördün mü, bu hiçbir şeyi değiştirmedi.
What do you want from me?
Benden ne yapmamı istiyorsun?
What do you want from me?
Benden ne yapmamı istiyorsun?
I'm empty. I'm empty.
Boşum.Önemsizim.
I'm empty. I'm empty.
Boşum.Anlamsızım.