I'm the one with the ghosts in my bed,
Yatağımın içinde hayaletleri olan biriyim,
But they only come alive at night.
Ama onlar sadece gece canlanıyorlar.
Stuck in my sheets an accustomed coffin,
Alışık olduğum bir tabutun içinde sıkışıyoruz,
I swear that I'll be fine,
Söz veriyorum, iyi olacağım,
I'll be fine in the daylight.
Gün ışığında iyi olacağım.
If I change, I start to fade,
Eğer bunu değiştirirsem, solmaya başlarım,
And all the green in my eyes desaturate,
Ve gözlerimin tüm canlılığı kaybolur,
It's my head not my heart that's strayed.
Bu parazit benim beynimde, kalbimde değil.
I'm sorry I keep pushing you away.
Seni kendimden uzaklaştırdığım için üzgünüm.
You're the one at the foot of my bed trying to keep me alive at night.
Beni hayatta tutmak için geceleri yatağımın ayak ucunda çabalıyorsun.
Using words as a comforter you said, "I don't wanna fight, I don't wanna fight."
Vicdanını rahatlatmak için "Savaşmak istemiyorum, savaşmak istemiyorum." diyorsun
But they, they sink into my skin,
Ama onlar, tenimin altına yerleşiyorlar,
Pushing you out just to make their way in.
Onların önünü açmak için kendini dışarı atıyorsun.
I've grown sick of this fight so frequent.
Sürekli devam eden bu savaşla büyüdüm.
If you can't help it then I'll push you away.
Eğer onlara yardım etmezsen, o zaman seni uzak tutarım.
Why can't you stay?
Niçin durduramıyorsun?
I'm up against these things I can't see.
Göremediğim bu şeylerle karşı karşıyayım.
They don't compare.
Kıyaslamıyorlar bile.
Make me believe, make me believe.
Beni inandırıyorlar, beni inandırıyorlar.
Why can't you stay?
Niçin durduramıyorsun?
I'm up against these things I can't see.
Göremediğim bu şeylerle karşı karşıyayım.
They don't compare.
Kıyaslamıyorlar bile.
Make me believe, make me believe.
Beni inandırıyorlar, beni inandırıyorlar.
Make me believe, make me believe.
Beni inandırıyorlar, beni inandırıyorlar.
I'm sorry I keep pushing. (yeah)
İtmeye devam ediyorum, üzgünüm.
I'm sorry I keep pushing.
İtmeye devam ediyorum, üzgünüm.
I'm sorry I keep pushing.
İtmeye devam ediyorum, üzgünüm.
Now you're up against the ghosts in my head (my head)
Şimdi sen karşısın kafamda ki hayaletlere (kafamda)
I'm sorry I keep pushing.
İtmeye devam ediyorum, üzgünüm.
Now you're up against the ghosts in my head (my head)
Şimdi sen karşısın kafamda ki hayaletlere (kafamda)
Ooo, ooo, ooo, ooo
Hey hey
Oh
Why can't you stay?
Niçin durduramıyorsun?
I'm up against these things I can't see.
Göremediğim bu şeylerle karşı karşıyayım.
They don't compare.
Kıyaslamıyorlar bile.
Make me believe, make me believe.
Beni inandırıyorlar, beni inandırıyorlar.
Why can't you stay?
Niçin durduramıyorsun?
I'm up against these things I can't see.
Göremediğim bu şeylerle karşı karşıyayım.
They don't compare.
Kıyaslamıyorlar bile.
Make me believe, make me believe.
Beni inandırıyorlar, beni inandırıyorlar.
Make me believe, make me believe.
Beni inandırıyorlar, beni inandırıyorlar.
Make me believe, make me believe.
Beni inandırıyorlar, beni inandırıyorlar.