Her green plastic watering can
Yeşil plastik sulama kabı
For her fake Chinese rubber plant
Onun sahte Çin kauçuk ağacı için
In the fake plastic earth
Sahte plastik dünyada
That she bought from a rubber man
Hırsız bir adamdan satın aldığı
In a town full of rubber plans
Soygun planlarıyla dolu bir şehirde
To get rid of itself
Kendisinden kurtulmak için
It wears her out, it wears her out
Bu onu yıpratıyor, bu onu yıpratıyor.
It wears her out, it wears her out
Bu onu yıpratıyor, bu onu yıpratıyor.
She lives with a broken man
O kırılmış bir adamla yaşıyor.
A cracked polystyrene man
Çatlak polyester adam
Who just crumbles and burns
Sadece kıvranan ve yanan
He used to do surgery
O ameliyatlar yapardı
For girls in the eighties
Seksenlerde kızlar için
But gravity always wins
Ama yerçekimi her zaman kazanır
It wears him out, it wears him out
Bu onu yıpratıyor, bu onu yıpratıyor
It wears him out, it wears
Bu onu yıpratıyor, bu onu....
She looks like the real thing
O gerçek bir şeymiş gibi görünüyor
She tastes like the real thing
O gerçek bir şey tadında
My fake plastic love
Benim sahte plastik aşkım
But I can't help the feeling
Ama ben hislere yardım edemem
I could blow through the ceiling
Tavana doğru üfleyebilirim.
If I just turn and run
Eğer döner ve kaçarsam.
And it wears me out, it wears me out
Bu beni yıpratıyor, bu beni yıpratıyor
It wears me out, it wears me out
Bu beni yıpratıyor, bu beni yıpratıyor
If I could be who you wanted
Eğer istediğin kişi olabilseydim
If I could be who you wanted
Eğer istediğin kişi olabilseydim
All the time
Her zaman
All the time
Her zaman