[R] >  [Rae Sremmurd Şarkı Çevirileri] > Perplexing Pegasus Şarkı Çevirisi
Sponsored Links

Rae Sremmurd - Perplexing Pegasus

Düzelten:ahmet kadı
Eklendi:
Güncellendi:
Yeni Çeviri Eklemek İçin Tıklayın Çeviri Ekle      Hata DüzeltHata Düzelt
[Koro : Swae Lee]
Jump in the Pegasus (on them horses)
Kanatlı ata atla ( şu atlara )-1-

All kinda reckless the necklace (yeah, we bad)
Her türlü kolyeyi umursamıyoruz-2- (evet biz kötüyüz)

All kinda reckless I flexed it (yeah)
Her türlü kolyeyi büktüm (evet)

K-keep the change, yeah you heard me correctly (hey)
Değiş tokuşa devam et evet beni doğru duydun (hey)

If she sleek and foreign, call her Lexus (on them horses)
Eğer kız parlak ve yabancıysa onu Lexus diye çağır (şu atların üzeride)-3-

Every week a foreign, I just check her wishlist (woah, yeah)
Her hafta bir yabancı, kızın istek listesini yeni kontrol ediyorum

Only thing I'm here for is perplexin' (on them horses, skrrt!)
Uğruna burada olduğum tek şey şaşırtıcı (şu atların üzerinde gıcırt !)

Caterpillar whip and I lowered it (woo, yeah)
Caterpillar kırbacı ve ben o kırbacı indirdim.-4-

[1.Kıta: Slim Jxmmi]
Lil' Jxm', I got a problem (hey)
Jxmmi'ciğim bir sorunum var

I'm in love with money, I'm in love with ballin' (yeah)
Ben paraya aşığım, ben zenginliğe aşığım

Gotta keep my phone on vibrate, how these bitches callin' (brrr, brrr)
Telefonumu titreşimde tutmak zorundayım şu kaltaklar nasıl da arıyorlar

Neiman Marcus' shawty and I ain't window shoppin' (yeah)
Neiman Marcus'un sevgilisi ve sadece vitrinlere bakan biri değilim-5-

2K on my feet, yeah, 2K, I be kickin' game (game)
2K ayaklarımda evet 2K oyunu oynuyorum-6-

Bubble Gum OG, I'm smokin' on a different strain (woo)
Ben marihuana içiyorum farklı bir tarzda

Niggas stealin' sauce, they need to stay up in their lane (lane)
Dostlarım tarzımı çalıyorlar, kendi şeritlerinde kalmaları gerekir

Baby, we on top and that ain't ever gonna change (Sremm)
Bebeğim biz zirvedeyiz ve bu hiç değişmeyecek

Put you boys to shame (shame on you)
Erkeklerinizi rezil edin (ayıp sana)

Pull them foreign's out
Şu yabancıları çıkarın

And put you boys to shame (shame on you)
Ve erkeklerinizi rezil edin (ayıp sana)

Going hard on a bitch like Major Payne (yeah, yeah)
Binbaşı Payne gibi bir kahpe konusunda elimden geleni yapıyorum-7-

Say my name (Jxm)
Adımı söyle (Jxm)

They ain't know how to spell it, so I put it on my chain (skrrt, skrrt)
Adımın nasıl hecelendiğini bilmezler bu yüzden kolyeme yazdım

[Koro : Swae Lee]
Jump in the Pegasus (on them horses)
Kanatlı ata atla ( şu atlara )-1-

All kinda reckless the necklace (yeah, we bad)
Her türlü kolyeyi umursamıyoruz-2- (evet biz kötüyüz)

All kinda reckless I flexed it (yeah)
Her türlü kolyeyi büktüm (evet)

K-keep the change, yeah you heard me correctly (hey)
Değiş tokuşa devam et evet beni doğru duydun (hey)

If she sleek and foreign, call her Lexus (on them horses)
Eğer kız parlak ve yabancıysa onu Lexus diye çağır (şu atların üzeride)-3-

Every week a foreign, I just check her wishlist (woah, yeah)
Her hafta bir yabancı, kızın istek listesini yeni kontrol ediyorum

Only thing I'm here for is perplexin' (on them horses, skrrt!) Uğruna burada olduğum tek şey şaşırtıcı (şu atların üzerinde gıcırt !)

Caterpillar whip and I lowered it (woo, yeah)
Caterpillar kırbacı ve ben o kırbacı indirdim.-4-


[2.Kıta Swae Lee]
All these, hundreds got me siftin' (yea, yeah)
Bütün bu yüz dolarlar bana kızları iyi seçmemi sağlıyor

G35, needs a liftkit (yeah)
Mercedes Benz G35 model arabama yükseltme kiti gerek

Man dirty cup I'm grippin' I mean it's a pig pen
Adamım,demek istiyorum ki tuttuğum kirli kupa bardak bir domuz ahırı-8-

Leave your chick within five feet of me, wouldn't risk it (woo, risk)
Manitanı benden beş adım ötede bırak,onu riske atmak istemezsin

Niggas cannot stop me, told 'em just to face it (brrrp)
Zenciler beni durduramaz onlara sadece yüzleşmelerini söyle

Aston sittin' low (lower), damn I scraped it (hey)
Aston Martin yere yakın (daha yakın) duruyor kahrolsun onu yere sürttüm-9

She like, "Spread your wings, 'cause it's the Pegasus" (woo)
Kız, kanatlarını iki yana açar gibi çünkü o bir kanatlı at

I'm like, "I might go and take the spot, because of negligence" (yeah)
Ben 'gidebilir ve ihmal yüzünden yeri alabilir”gibiyim

Oh, barricades ain't holdin' me (ayy)
Ah, barikatlar beni tutamaz

Money on me, but that ain't controllin' me
Para bende ama bu beni dizginlemiyor

Last night had bitches bogin' me, like they go at me?
Dün gece sürtükler beni rahatsız mı etmişlerdi saldırır gibi ?

Took off on these niggas, caught a JetStream (yeah)
Bu zencilerin üzerinde havalanıyorum,bir jet akımı yakaladım

[Koro : Swae Lee]
Jump in the Pegasus (on them horses)
Kanatlı ata atla ( şu atlara )-1-

All kinda reckless the necklace (yeah, we bad)
Her türlü kolyeyi umursamıyoruz-2- (evet biz kötüyüz)

All kinda reckless I flexed it (yeah)
Her türlü kolyeyi büktüm (evet)

K-keep the change, yeah you heard me correctly (hey)
Değiş tokuşa devam et evet beni doğru duydun (hey)

If she sleek and foreign, call her Lexus (on them horses)
Eğer kız parlak ve yabancıysa onu Lexus diye çağır (şu atların üzeride)-3-

Every week a foreign, I just check her wishlist (woah, yeah)
Her hafta bir yabancı, kızın istek listesini yeni kontrol ediyorum

Only thing I'm here for is perplexin' (on them horses, skrrt!)
Uğruna burada olduğum tek şey şaşırtıcı (şu atların üzerinde gıcırt !)

Caterpillar whip and I lowered it (woo, yeah)
Caterpillar kırbacı ve ben o kırbacı indirdim.-4-

Dipnotlar:
1- Kanatlı at derken Ferrari arabayı kastediyor.
Ferrarinin logosu bir at ve kapılar açılınca kanat gibi duruyor.
2-Şarkıcı, kaybetmiş olduğu 100 bin dolar değerindeki kolyeden bahsediyor.
3-Çünkü Lexus parlak ve gösterişli bir araba.
Kıza Lexus gibi parlaksın diyerek iltifat ediyor.
4- Caterpillar : inşaat ve madencilik ekipmanları üreten
dünyaca ünlü firma. Şarkıcı kendi arabasıyla Caterpillar'ın
ürettiği dev kamyonu kıyaslıyor. Arabasının kelebeğe dönüşeceğini
ima ediyor. Çünkü bu dev kamyonun kapıları açılınca kanat gibi görünüyor.
5-Neiman Marcus : A.B.D'de kıyafet,çanta,ayakkabı satan çok lüks bir mağaza
Parasız,sadece vitrinlere bakan biri değilim zenginim param var demek istiyor
6- 2K = simülasyonla oynanan bir video basketbol oyunu.
7- Orijinal adı Major Payne ,Türkçe adı Binbaşı Payne adlı
filmdeki karakterden bahsediyor ama ne demek istiyor anlayamadım
8-Şarkıcı elindeki kupa bardaktan bir öksürük şurubu içiyor.
Şurubun ne kadar koyu olduğunu anlatmak için 'çamurlu” benzetmesini
yapıyor ve domuzlar da çamurda yuvarlanmayı sevdikleri için böyle bir bağ kuruyor.
9-Aston Martin : Çok lüks bir araba markası
Çeviren:Ahmet KADI
© 2003-2024 www.alternatifim.com/ Her Hakkı Saklıdır.