Auch auf den wellen wird gefochten
Wo fisch und fleisch zur see geflochten
Der eine sticht die lanz' im heer
Der andere wirft sie in das meer
Ahoi
Reise, reise seemann reise
Jeder tut's auf seine weise
Der eine stoßt den speer zum mann
Der andere zum fische dann
Reise, reise seemann reise
Und die wellen weinen leise
In ihrem blute steckt ein speer
Bluten leise in das meer
Die lanze muss im fleisch ertrinken
Fisch und mann zur tiefe sinken
Wo die schwarze seele wohnt
Ist kein licht am horizont
Ahoi
Reise, reise seemann reise
Jeder tut's auf seine weise
Der eine stoßt den speer zum mann
Der andere zum fische dann
Reise, reise seemann reise
Und die wellen weinen leise
In ihrem blute steckt ein speer
Bluten leise in das meer
Reise, reise seemann reise
Und die wellen weinen leise
In ihrem herzen steckt ein speer
Bluten sich am ufer leer
Dalgaların üzerinde bile savaş var,
Balık ve vücudun denizde dalgalandığı yerde.
Biri ordunun içine mızrak saplar,
Diğeri onu okyanusa fırlatır.
Hey
Kalk, kalk denizci kalk.
Herbiri kendi yoluna gider.
Biri mızrağı adama saplar,
Diğeri de balığa.
Kalk, kalk denizci kalk.
Ve dalgalar hafifçe ağlar.
Kanlarına mızrak saplandı.
Okyanusun içinde hafifçe kan kaybederler.
Mızrak vücutta boğulmalı.
Balık ve adam derinlere batar.
Kara ruhun yaşadığı yerde,
Ufukta ışık yoktur.
Hey
Kalk, kalk denizci kalk.
Herbiri kendi yoluna gider.
Biri mızrağı adama saplar,
Diğeri de balığa.
Kalk, kalk denizci kalk.
Ve dalgalar hafifçe ağlar.
Kanlarına mızrak saplandı.
Okyanusun içinde hafifçe kan kaybederler.
Kalk, kalk denizci kalk.
Ve dalgalar hafifçe ağlar.
Kalplerine mızrak saplandı
Kıyıda kuruyarak kendilerini kanatırlar.
NOT:"Reise, reise seemann reise" Eski Almancanın kullanıldığı zamanlarda, Alman denizcilerinin yolculuğa çıkarken birbirlerini uyardıkları bir deyimdir. Yeni Almancada ise "reise" kelimesi "seyahat, yolculuk" anlamlarındadır.