""
She was lying on the floor and counting stretch marks
Yerde uzanıyordu ve esneme işaretlerini sayıyordu
She hadn't been a virgin and he hadn't been a god
Bakire değildi çoktan ve o da tanrı değildi
So she names the baby Elvis
Bebeğe Elvis ismini verdi
To make up for the royalty he lacked
Onda olmayan krallığı telafi etmek için
And from then on it was turpentine and patches
O zamandan itibaren terementi ve parçalar vardı
From then on it was cold Campbell's from the can
O zamandan beri Campbell'ın soğuk kutusuydu
And they were just two jerks playing with matches
Ve kibritle oynayan iki salaktı onlar
Cause that's all they knew how to play
Çünkü oynamayı bildikleri tek şeydi
And it was raining cats and dogs out side of her window
Yağmur delice yağıyordu penceresi dışında
And she knew they were destined to become
Ve kaderi neydi biliyordu
Sacred road kill on the way
Yolda gizli yol öldürür
And she was listening to the sound of heavens shaking
Ve cennetlerin sallanmasının sesini dinliyordu
Thinking about puddles, puddles and mistakes
Su birikintilerini ve hataları düşünüyordu
And from then on it was turpentine and patches
O zamandan itibaren terementi ve parçalar vardı
From then on it was cold Campbell's from the can
O zamandan beri Campbell'ın soğuk kutusuydu
And they were just two jerks playing with matches
Ve kibritle oynayan iki salaktı onlar
Cause that's all they knew how to play
Çünkü oynamayı bildikleri tek şeydi
Elvis never could carry a tune
Elvisin sesi yoktu
She thought about this irony as she stared back at the moon
Aya bakmasındaki ironiyi düşündü
She was tracing her years with her fingers on her skin
Derisindeki parmaklarla yıllarını gösteriyordu
Saying why don't I begin again
Bir daha neden başlamadığını söyleyerek
And from then on it was turpentine and patches
O zamandan itibaren terementi ve parçalar vardı
From then on it was cold Campbell's from the can
O zamandan beri Campbell'ın soğuk kutusuydu
And they were just two jerks playing with matches
Ve kibritle oynayan iki salaktı onlar
Cause that's all they knew how to play
Çünkü oynamayı bildikleri tek şeydi