This here is the place where I will be staying
There isn't a number, you can call the pay phone
Let it ring a long, long, long, long time
If I don't pick up, hang up, call back, let it ring some more, oh
If I don't pick up, pick up
The sidewinder sleeps, sleeps, sleeps in a coil
Burası ileride oturacağım yer
Bir numara yok, jetonlu telefonla arayabilirsin
Uzun, uzun, uzun, uzun bir süre çalmasına izin ver
Eğer (ahizeyi) kaldırmazsam, kapat(mazsam), yeniden ara(mazsam), biraz daha çalmasına izin ver(mezsem), oh
Eğer (ahizeyi) kaldırmazsam, kaldırmazsam
Çıngıraklı yılan bir bobin içinde uyuyor, uyuyor, uyuyor
Call me when you try to wake her up, call me when you try to wake her
Call me when you try to wake her up, call me when you try to wake her
Call me when you try to wake her up, call me when you try to wake her, oh
Onu (kızı) uyandırmaya çalıştığında beni ara, onu uyandırmaya çalıştığında beni ara
Onu uyandırmaya çalıştığında beni ara, onu uyandırmaya çalıştığında beni ara
Onu uyandırmaya çalıştığında beni ara, onu uyandırmaya çalıştığında beni ara, oh
There are scratches all around the coin slot
Like a heartbeat, baby trying to wake up
But this machine can only swallow money
You can't lay a patch by computer design
It's just a lot of stupid, stupid signs
Jeton deliğinin çevresinde hep çizikler var
Bir kalp atışı gibi, bebeğim uyandırmaya çalışıyorum
Ama bu makine sadece para yutuyor
Bilgisayar tasarımıyla (& tasarımına) yama yapamazsın
Bu sadece çok fazla aptal, aptal izler (& makinede saçma sapan çizikler var)
Tell her
Tell her she can kiss my ass
Then laugh and say that you were only kidding
That way she'll know that it's really, really, really, really me
Ona (kıza) söyle
Ona söyle kıçımı öpebilir
Sonra gül ve sadece şaka yapıyordum de
O şekilde bilecek bunun gerçekten, gerçekten, gerçekten, gerçekten ben olduğumu
Call me when you try to wake her up, call me when you try to wake her
Call me when you try to wake her up, call me when you try to wake her
Call me when you try to wake her up, call me when you try to wake her, oh
Onu (kızı) uyandırmaya çalıştığında beni ara, onu uyandırmaya çalıştığında beni ara
Onu uyandırmaya çalıştığında beni ara, onu uyandırmaya çalıştığında beni ara
Onu uyandırmaya çalıştığında beni ara, onu uyandırmaya çalıştığında beni ara, oh
Baby, instant soup doesn't really grab me
Today I need something more sub-sub-sub-substantial
A can of beans or black-eyed peas, some Nescafe and ice
A candy bar, a falling star, or a reading from Doctor Seuss
Bebeğim, hazır çorba bana gerçekten yetmiyor
Bugün daha doy-doy-doy-doyurucu bir şeye ihtiyacım var
Bir konserve fasülye veya siyah-gözlü bezelye, biraz Nescafe ve buz
Bir çikolata kalıbı, düşen bir yıldız veya Doktor Seuss'tan bir okuma
Call me when you try to wake her up, call me when you try to wake her
Call me when you try to wake her up, call me when you try to wake her
Call me when you try to wake her up, call me when you try to Onu (kızı) uyandırmaya çalıştığında beni ara, onu uyandırmaya çalıştığında beni ara
Onu uyandırmaya çalıştığında beni ara, onu uyandırmaya çalıştığında beni ara
Onu uyandırmaya çalıştığında beni ara, onu uyandırmaya çalıştığında beni ara
The cat in the hat came back, wrecked a lot of havoc on the way
Always had a smile and a reason to pretend
But their world has flat backgrounds and little need to sleep but to dream
The sidewinder sleeps on his back
Şapkadaki kedi geri geldi, yolda bir sürü hasar yapmış
Her zaman bir gülümsemesi vardı ve numara yapmak için bir nedeni
Ama onların dünyasının düz arka planları var ve biraz uyumaya ihtiyacım ama rüya görmek için
Çıngıraklı yılan sırt üstü uyuyor
Call me when you try to wake her up, call me when you try to wake her
Call me when you try to wake her up, call me when you try to wake her
I can always sleep standing up. Call me when you try to wake her, oh
Onu (kızı) uyandırmaya çalıştığında beni ara, onu uyandırmaya çalıştığında beni ara
Onu uyandırmaya çalıştığında beni ara, onu uyandırmaya çalıştığında beni ara
Her zaman ayakta uyuyabilirim. Onu uyandırmaya çalıştığında beni ara, oh
Call me when you try to wake her up, call me when you try to wake her
Call me when you try to wake her up, call me when you try to wake her
I can always sleep standing up. Call me when you try to wake her, oh
Onu (kızı) uyandırmaya çalıştığında beni ara, onu uyandırmaya çalıştığında beni ara
Onu uyandırmaya çalıştığında beni ara, onu uyandırmaya çalıştığında beni ara
Her zaman ayakta uyuyabilirim. Onu uyandırmaya çalıştığında beni ara, oh
Call me when you try to wake her up, call me when you try to wake her
Call me when you try to wake her up, call me when you try to wake her
I can always sleep standing up. Call me when you try to wake her, oh
Onu (kızı) uyandırmaya çalıştığında beni ara, onu uyandırmaya çalıştığında beni ara
Onu uyandırmaya çalıştığında beni ara, onu uyandırmaya çalıştığında beni ara
Her zaman ayakta uyuyabilirim. Onu uyandırmaya çalıştığında beni ara, oh