Wickered wishes hold the flames at bay
No water for the martyr? Oh, what a shame...
Progress is a riddle of delays, serendipitously arranged
Watch the embers wither into grey, and the filament fade
Oh, and the filament fade...
It is the cost from causing choruses
To erupt in front of stages in the dark
It is the cure between the words
And what we thought we heard as such;
Cleverness and sleight-of-tongue
Ordinarily, we'd find a better fit
And organise the messages' intent
With words and scenes; insinuations
Emotional manipulation, throughout
For no good reason, I'd deceive you all
Just to get the point across
And I've been a hypocrite
And I'm certain I have lied
And I've been to nothingness
And barely bothered to survive
And I laughed when your levy broke, too
Shed tears when nobody rose to say:
"It's just a ride."
Wearing the weight of the words we never spoke of
Turning the weathered sign to read their bones
The trap that was set was flawed, at best
The trap that was set was flawed -
Programmed to make ghosts of all of us...
Oh, Time
Gathering us with open arms
To feed these hungry birds of war!
Splitting the line between two sides
But I am neither one
Usher the wind blown into the silos, dead
Treated like cattle while we listen for what's next
Secretly, we'll take its pulse, dropping from the eaves
Tourniquet the pace as the rhythm bleeds
Oh, Time
Flattering us to see ourselves
As something more than we define!
Where does it leave us, when we cry?
It's not any skin of mine!
Only locked in these days, as our wonder dissipates;
Why did we wait so long to call out?
Hello...?
Don't you know we know you know?
Don't you know...?!
You were brave, with a free-talking mind
And a voice that is still a-cry for life!
And no matter what we want, we want to be loved!
Yes, we were here - we were afraid!
We paid them for the right
To commit our own ego's suicide
But I believe it's just a ride!
Hasır, körfezdeki alevlere tutunmayı diler.
Şehit için su yok mu?
Oh, ne yazık.
İlerleme bilmecenin bir geciktirmesi. Şans eseri yoluna konuldu.
Közlerin griye doğru solduğunu ve lamba telinin solduğunu izle.
Oh, ve lamba telinin solduğunu.
Bunun nedeni koroların sebep olduklarıydı.
Sahnelerin içindeki karanlığın önüne doğru patladı.
Bu tedavi kelimelerin arasında ve bizim ne düşündüğümüz kadar duyduklarımız gibi.
Akıllılık ve hokkabazlık dilin arasında.
Normalde, daha iyi uyan bir düzenlemeyle mesajın niyetini bulabiliriz.
İmalar ve sahnelerle, duygusal hileler boyunca.
İyi olmayan bir sebep için hepinizi aldattım, sadece puan almak karşısında.
Bir iki yüzlü olmuştum, ben emindim, yalanladım.
Ben hiçlik olmuştum ve zar zor hayatta kalmaya musallat olmuştum.
Nehrinin taşmasını önleyen set kırılıp gözyaşlarını döktüğünde hiç kimse
‘Bu sadece bir gezinti' demeye doğrulmadığında güldüm.
Asla konuşmadığımız kelimelerin ağırlıklarını giydik.
Onların kemiklerini okumak için yıpranmış tarafa dön.
Bu tuzak en iyi zarar vermeye konuldu, bu tuzak kusurlu konuldu.
Hepimizi birer hayalet yapmak için programlandı.
Oh, zaman kollarını açmış bu aç savaşın kuşlarını besleme için bizi topluyor.
İki taraf arasındaki çizgide bölünme, ama ben ikisi de değilim.
Gözcü rüzgardan dağılmış rampanın içinde öldü.
Bir sonrakinin ne olduğunu dinlediğimiz gibi sığırlar tedavi edildi.
Gizlice bunun nabızını alacağız, saçaklardan damlatarak.
Turnike adım hızı kadar kanıyordu.
Oh, zaman bizi tanımlandığımızdan daha fazla bir şey olarak görmemiz için
kendimize olduğumuzdan daha güzel gösteriyor.
Ağlarken o bizi nereye terk eder?
Bana ait bir ten yok.
Sadece bu günlerde kilitlendi, sanki bizim merakımız boşa harcanmış gibi.
Dışarıya seslenmek için nasıl bu kadar uzun bekledik?
Merhaba?
Bizim senin bildiğini bildiğimizi bilmiyor musun?
Bilmiyor musun?
Sen cesurdun. Özgür konuşan bir akılla.
Ve hala hayat için ağlayan bir sesle.
Ve ne istediğimiz önemli değil. Biz aşık olmak istedik.
Evet, biz buradaydık, biz korktuk.
Biz kendi benliğimizi intihara adamak için doğruca onlara ödedik,
Ama ben inanıyorum ki bu sadece bir gezinti.