tell me a story
bana bir hikaye anlat
where we all change
hepimizin değiştiği
and we'd live our lives together
ve hayatlarımızı birlikte yaşadığımız
and not enstranged
ve garipleşmemiş
i didn't lose my mind
aklımı kaybetmedim
it was mine to give away
hediye etmek için benimdi
couldn't stay to watch me cry
ağladığımı görmek için kalamadın
you didn't have the time
zamanın yoktu
so i softly slip away
bu yüzden yavaşça kayıp gidiyorum
Nakarat:
[ no regrets they don't work
pişmanlık yok, işe yaramazlar
no regrets they only hurt
pişmanlık yok, sadece incitirler
sing me a love song
bana bir aşk şarkısı söyle
drop me a line
bir mısra yaz
suppose it's just a point of view
sanırım bu yalnızca bir bakış açısı
but they tell me i'm doing fine
ama iyi idare ettiğimi söylüyorlar ]
i know from the outside
biliyorum dışardan bakıldığında
we looked good for each other
birbirimize uygun gözüküyorduk
felt things were going wrong
olayların kötü gittiğini hissettim
when you didn't like my mother
annemi sevmediğinde
i don't want to hate
nefret etmek istemiyorum
but all you've left me with
ama beni birlikte bıraktığın herşey bu
a bitter aftertaste and fantasy of how we all could live
acı bir tat ve hepimizin nasıl yaşayabileceği fantezisi
no regrets they don't work
pişmanlık yok, işe yaramazlar
no regrets they only hurt
pişmanlık yok, sadece incitirler
(we've been told you stay up late)
(bize geç saatlere kadar oturduğun söylendi)
i know they are still talking
hala konuştuklarını biliyorum
(you're far too short to carry weight)
(sen bunu kaldırabilecek kadar güçlü değilsin)
the demons in your head
aklındaki şeytanlar
(return the videos they're late)
(videoları geri getir, süreleri doldu)
if i could just stop hating you
senden nefret etmeyi bir kesebilseydim
(goodbye)
(hoşçakal)
i'd feel sorry for us instead
onun yerine halimize üzülürdüm
remember the photographs(insane)
fotoğraflarımızı hatırla(delice)
the ones where we all laugh(so lame)
hepimizin güldüğü(çok rezil)
we were having the time of our lives
hayatımızın anını yaşıyorduk
well, thank you, it was a real blast
teşekkür ederim,bu gerçek bir yıkımdı
no regrets they don't work
pişmanlık yok, işe yaramazlar
no regrets they only hurt
pişmanlık yok, sadece incitirler
write me a love song
bana bir aşk şarkısı yaz
drop me a line
bir mısra yaz
suppose it's just a point of view
sanırım bu yalnızca bir bakış açısı
but they tell me i'm doing fine
ama iyi idare ettiğimi söylüyorlar
everything i wanted to be
olmak istediğim her şey
everytime i walked away
her yürüyüp gittiğimde
everytime you told me to leave
bana her gitmemi söylediğinde
i just wanted to stay
sadece kalmak istedim
everytime you looked at me and
bana her baktığında ve
everytime you smiled
her gülümsediğinde...
i felt so vacant you treat me like a child
çok boş hissettim bana bir çocukmuşum gibi davrandın
i loved the way we used to laugh
gülüşümüzü seviyordum
i loved the way we used to smile
gülümseyişimizi seviyordum
often i sit down and think of you for a while
sık sık oturuyorum ve bir süre seni düşünüyorum
then it passes by me and
sonra geçiyor ve
i think of someone else instead
yerine başka birini düşünüyorum
i guess the love we once had is officially dead
sanırım bir zamanlar yaşadığımız aşk resmen öldü