You ought to see my Cindy, she lives way down South
Cindy'mi görmelisin, Güneyin aşağısında yaşıyor
She's so sweet the honeybees swarm around her mouth
Öyle tatlı ki bal arıları ağzının etrafında toplanıyor
Get along home Cindy, Cindy get along home
Eve gel Cindy, Eve gel Cindy
Get along home Cindy, Cindy I'll marry you someday
Eve gel Cindy, Cindy, bir gün seninle evlenicem
First I seen Cindy, she was standin' in the door
Cindy'i ilk gördüğümde, kapıda duruyordu
Her shoes and stockings in her hand and her feet all over the floor
Ayakkabıları ve çorapları elindeydi ve ayakları yerlerdeydi
She kissed me and she hugged me, she called me a sugarplum
Beni öptü ve bana sarıldı, bana bonbon dedi
She thrown her arms around me and called me a sugarplum
Kollarını bana sardı ve bana bonbon dedi
I wished I had a nickel, wished I had a dime
Keşke nikelim olsaydı, keşke bozuk param olsaydı
I give it to my Cindy to love me all the time
Onları beni hep sevsin diye Cindy'e verdim
She took me to her parlor, she called me with her fan
Beni salonuna götürdü, beni hayranıyla çağırdı
She said I was the prettiest thing to dream a mortal man
Ölümlü bir adam için hayal edebileceği en tatlı şey olduğumu söyledi
I wished I was an apple, a-hangin' on a tree
Keşke elma olsaydım, ağaçta sallanan
Ev'rytime that Cindy would pass me by, she take a bite of me
Cindy'nin her beni geçişinde, bir ısırık alırdı benden
Oh, Cindy is a pretty girl, Cindy is a peach
Oh, Cindy hoş bir kız, Cindy bir şeftali
She threw her arms around my neck and hung on like a leach
Kollarını bana doladı ve filtre gibi asıldı bana