Thirteenth day of August '54 I was five years old
1954 yılının 13 ağustosunda 5 yaşındaydım
Depending where you're counting from
Nereden saymaya başlamana bağlı
Mama didn't tell me what was going abroad
Annem ne olduğunu söylemedi
No tales of things to come
Bazı şeylerin hikayesi geliyor
Daddy, daddy come home in the evening with the burdens of the day
Babacık gel eve, günün ağırlığından sonra akşam
Pat Boone might come along and take Daddy's blues away
pat Boone gelebilir ve babamın hüznünü alabilir
Mama might take Daddy's head into her hands
Annem babamın elini tutabilir
Soothe awhile, soothe awhile, touch the boy inside the man
Sakinleşirler biraz, adamın içindeki çocuğa dokunur
Beneath her skirts, between the clean, white sheets
Eteklerinin altında, temizin arasında, beyaz çarşaflar
It's such a long, long way from the streets
Sokaklardan uzakta çok çok uzakta
Beneath her skirts, between the clean, white sheets
Eteklerinin altında, temizin arasında, beyaz çarşaflar
It's such a long, long way from the streets
Sokaklardan uzakta çok çok uzakta
Miss Debbie Reynolds promised someone out there always to obey
Bayan Debbie Reynolds birine söz verdi, hep itaat edilecek
(Sugar, sugar, white, clean and neat)
(şeker şeker beyaz temiz ve titiz)
And there was no one better qualified to cry awhile, cry awhile
O anda daha da iyi ağlayacak biri yoktu,
Not quite like Mr Johnny Ray
Bay Johnny Ray gibi değil
(Sugar, sugar, white, clean and neat)
(şeker şeker beyaz temiz ve titiz)
(Sugar, sugar, white, clean and neat)
(şeker şeker beyaz temiz ve titiz)
Beneath her skirts [etc repeated]
Eteklerinin altında
Baby, don't you want me no more?
Bebek beni artık istemiyor musun?
Don't you want me no more?
Beni artık istemiyor musun?
Oh yeah - talk to me
Oh evet konuş benimle
Down at the juke joint, back at the drive-in movie show
Eğlence yerinde, arabalı sinemada
Moondog made one more white boy sanctify
Kurt beyaz çocuğu bir kez daha kutsadı
Out on the streets, the red hot streets, old heroes fell
Caddelerde, kırmızı sıcak caddelerde, eski kahramanlar düştü
And I screamed my name with pride
Ve adımı gururlar söyledim
Beneath her skirts [etc repeated]
Eteklerinin altında
Baby, don't you want me no more?
Bebek beni artık istemiyor musun?
Don't you want me no more?
Beni artık istemiyor musun?