Hey...girl
Hey kızım
Take out the dagger
hançeri çıkar
And let's have a stab at the sexual revolution
Cinsel devrimi hançerleyelim
Hey girl
Hey kızım
Let freedom for all be our rallying call
Özgürlüğün toplanan çağrımız olmasına izin verelim
Tomorrow lets make...our new resolution
Yarın yeni çözümümüzü yapalım
Yeah, but tonight lie still
Evet ama bu gece yat yerinde
While I plunder your sweet grave
Tatlı mezarını talan ederken ben
And remember
Ve hatırla
Only the poor can be saved
Sadece fakir kurtarılabilir
Hey girl
hey kızım
As I've always said I prefer your lips red
Hep dudaklarını kırmızı tercih ediyorum dedim
Not what the good Lord made
Güzel tanrım naptığı değil
But what he intended
Ama ne istediği
Hey girl
Hey kızım
Don't point the finger at me
Parmağını doğrultma bana
I am only a rat in a maze like you
Senin gibi şaşıran bir sıçanım
And onlly the dead go free
Ve sadece ölüler özgür olabilir
So...please hold my hand
Lütfen elimi tut
As we blundre through the maze
Şaşkınlıkta yanılırken
And remember
ve hatırla
Nothing can grow without rain
Yağmursuz bir şey büyümez
(Thunder)
(şimşek)
Don't point
Doğrultma
Don't point your finger at me
Parmağını doğrultma bana
I woke in a fever
Ateşle uyandım
The bedclothes were all soaked in sweat
Çarşafım su gibiydi
She said "You've been having a nightmare
"Kabus görüyordun
And it's not over yet"
Ve daha bitmedi" dedi
Then she picked up the doggy in the window
penceredeki köpekçiği aldı
(The one with the waggly tail)
(Kuyruğunu sallayanı)
And she put him to bed between two bits of bread
İki ısırıklı ekmekle yatağa koydu onu