No peace for the wicked,
Günahkara barış yok
No way, no how.
Olmaz, olmaz
If you've gone and done it,
Gittiysen ve bitirdiysen
You gotta pay somehow.
Bir şekilde ödemelisin
No use complaining,
Şikayetin yararı yok
About the hand that feeds.
Besleyen el için
Now you know that it's raining,
Biliyorsun yağmur yağıyor
How come you talk to me?
Benle nasıl konuşursun?
How come you talk to me?
Benle nasıl konuşursun?
Well..yeah..
Pekala... evet...
Well your friends in high places,
Arkadaşların yüksek yerlerde
Won't bail you out this time.
Bu sefer seni kurtarmazlar
With all your social graces,
Bütün sosyal saygınlığınla
It's like a pantomime.
Bu bir pandomim gibi
Feeling so uneasy,
Çok zor hissediyorum
You can't tell friend from foe.
Bir düşmandan dosta söylemezsin
You're always looking back to see,
Görmek için hep geriye bakıyorsun
Who's coming through the door.
Kapıdan kimin geldiğine
You sold protection,
korumanı sattın
Fed the common fear.
Yaygın korkuyu besledin
Took 'yes' for an answer,
Bir cevap için "evet" aldın
You didn't see the tears.
Gözyaşları görmedin
Collecting for the loanshark,
Tefeci için biriktiriyorsun
With the silken fist.
İpeksi bir elle
Now you've crossed the 'company',
Şimdi "ortağını" geçtin
With the Judas kiss.
İhanetle
They've got you on the list.
Seni listelerine aldılar
Yeah...
Evet
You're like a loaded heater,
Yüklü bir ısıtıcı gibisin
Just about to go off on the street.
Sokaktan gitmekte olan
You need a baby-sitter,
Bebek oturağına ihtiyacın var
To pick you up if you can't stand the heat.
Sıcağa dayanamayınca seni tutması için
Yeah...
Evet
No peace for the wicked,
Günahkara barış yok
No way, no how.
Olmaz, olmaz
If you've gone and done it,
Gittiysen ve bitirdiysen
You gotta pay somehow.
Bir şekilde ödemelisin
No use complaining,
Şikayetin yararı yok
About the hand that feeds.
Besleyen el için
Now you know that it's raining,
Biliyorsun yağmur yağıyor
How come you talk to me?
Benle nasıl konuşursun?
How come you talk to me?
Benle nasıl konuşursun?
Well..yeah..
Pekala... evet...
Well your friends in low places,
Arkadaşların alçak yerlerde
Have tightened up the screw.
Vidayı gerdiler
They've made this town a nightmare,
Bu şehri kabusa çevirdiler
You're trapped. What can you do?
Tuzağa düşürüldün, ne yapabilirsin?
The quality of mercy,
Merhametin eşitliği
Is really out of reach.
Gerçekten dokunulmaz
Don't call on the ones you peeled,
Soyduklarını arama
Practice what you preach.
Tavsiye verdiklerini geliştir