Heartbreaks and promises
(Kalp kırmalar ve sözler.)
I've had more than my share
(Ben paylaştığımdan daha çok yaşadım.)
I'm tired of giving my love
(Sevgimi vermekten yoruldum.)
And getting nowhere, nowhere
(Ve hiçbir yere,hiçbir yere varmamaktan.)
It's been so long since I've touched the wanting hand
(İstenilen ele dokunmayalı çok zaman oldu.)
I'll put my love on the line,
(Aşkımı sıraya koyacağım.)
Yes I hope you'll understand
(Evet,umarım anlarsın.)
Nakarat:
So, baby if you want me,
(Bu yüzden, bebeğim eğer beni istiyorsan,)
You've got to show me love
(Bana sevgi göstermelisin.)
Words are so easy to say, but
(Kelimeleri söylemesi çok kolay ama,)
You've got to show me love
(Bana sevgi göstermelisin.)
But, you've got to show me love
(Ama bana sevgi göstermelisin.)
I'm tired of getting caught up in those one-night off faze
(Bu tek gecelik ilişkiler rüzgarında yakalanmaktan yoruldum.)
What I need is somebody who will always be there
(Benim ihtiyacım olan şey her zaman burada olacak birisi)
Don't you promise me the world,
(Bana dünyaları söz verme.)
World that I already
(Zaten sahip olduğum dünyayı.)
This time, call me baby
(Bu sefer beni bebeğim diye çağır.)
Actions speak louder than words.
(Hareketler sözlerden daha sesli konuşur.)
If you're looking for devotion,
(Eğer bağlılığı arıyorsan,benimle konuş.)
Talk to me
(Benimle konuş.)
Come with your heart in your hands
(Elinde kalbinle gel.)
Come, my love is guaranteed
(Gel benim sevgim garantidir.)
Nakarat:
So, baby if you want me,
(Bu yüzden bebeğim eğer beni istiyorsan,)
You've got to show me love
(Bana sevgi göstermelisin.)
Words are so easy to say, but
(Kelimeleri söylemesi çok kolay ama,)
You've got to show me love
(Bana sevgi göstermelisin.)
You give me reason
(Bana bir sebep ver.)
You've got to show me love
(Bana sevgi göstermelisin.)