In a white room, in a white head
Beyaz bir odada, beyaz bir kafada
In a cobweb of enterprise
Bir teşebbüs ağında
Where the dreams sleep and fears keep
Rüyaların uyuduğu ve korkuların devam ettiği bir yer
That's where the colors don't go
Renklerin gitmediği yer
That's where the colors don't show
Renklerin görünmediği yer
That's where the colors don't go
Renklerin gitmediği yer
In one take, no give
Almak var, vermek yok
Half live, half ignore
Yarı yaşam, yarı görmezden gelme
An endless chase in a small place
Bitmeyen bir kovalamaca küçük bir mekanda
One world, one white flag
Bir dünya, bir beyaz bayrak
One shopping bag and restaurant
Bir alışveriş çantası ve restorant
No surprise there only lies there
Orda hiç süpriz yok, sadece yalanlar var
That's where the colors don't go
Renklerin gitmediği yer
That's where the colors don't show
Renklerin görünmediği yer
That's where the colors don't go
Renklerin gitmediği yer
I want your eyes to color my world
Dünyamı renklendirmek için senin gözlerini istiyorum
And see our endless longing
Ve bitmeyen hasretimizi göstermek için