If today was not an endless highway,
Bugün bitmeyen bir otoyol olsaydı
If tonight was not a crooked trail,
Bu gece eğri bir yol olmasaydı
If tomorrow wasn't such a long time,
Yarın uzun bir zaman olmasaydı
Then lonesome would mean nothing to you at all.
Sonra yalnızlık hiçbir şey demek olmazdı
Yes, and only if my own true love was waiting,
Evet, ve sadece benim gerçek aşkım bekliyorsa
And if I could hear his heart softly pounding,
Ve onun kalbinin yumuşakça attığını duyabildiysem
Only if he was lying by me.
Sadece yanımda yatıyorsa
Then I'd lie in my bed once again.
Sonra bir kez daha yatağımda yatardım
I can't see my reflection in the waters,
Sularda yansımamı göremiyorum
I can't speak the sounds that show no pain,
Acı göstermeyen seslerle konuşamıyorum
I can't hear the echo of my footsteps,
Ayak seslerimin yankısını duyamıyorum
Or can't remember the sound of my own name.
Ya da kendi ismimin sesini
Evet, ve sadece benim gerçek aşkım bekliyorsa
And if I could hear his heart softly pounding,
Ve onun kalbinin yumuşakça attığını duyabildiysem
Only if he was lying by me.
Sadece yanımda yatıyorsa
Then I'd lie in my bed once again.
Sonra bir kez daha yatağımda yatardım
There's beauty in the silver, singing river,
Gümüşte bir güzellik var, nehirde şarkı söylüyor
There's beauty in the sunrise in the sky,
Gökyüzündeki güneşte güzellik var
But none of these and nothing else can touch the beauty
Ama bunların hiçbiri ve hiçbir şey güzelliğe dokunamaz
That I remember in my true love's eyes.
Gerçek aşkımın gözlerinin içinde hatırladığım
Evet, ve sadece benim gerçek aşkım bekliyorsa
And if I could hear his heart softly pounding,
Ve onun kalbinin yumuşakça attığını duyabildiysem
Only if he was lying by me.
Sadece yanımda yatıyorsa
Then I'd lie in my bed once again.
Sonra bir kez daha yatağımda yatardım