Word came through in a letter,
Sözcük bir mektupta geldi
One of us changing our minds.
Bizden biri fikrimizi değiştirdi
You won't need to guess who
Sandırım kim olduğunu bilmene gerek yok
Since I usually do not send letters to me
Genellikle kendime mektuplar göndermediğimden beni
That are mine
Bu benim
I told him I saw this coming,
Ona söyledim bunun yaklaştığını gördüğümü
That I'd practically packed up my things.
Pratikçe eşyalarımı topladım
I was glad at the time that I said I was fine
İyi olacağımı söylediğim zaman memnun oldum
But all honesty knows, I wasn't ready, no
Ama tüm dürüstlüğüyle biliyorum hazır değildim
And so here we go bluebird,
Ve eğer mavi kuşa dönüşüyorsak
Back to the sky on your own.
Kendi başına gözkyüzüne dönmeli
Oh, let him go bluebird,
Onu mavi kuşa gitmesine izin ver
Ready to fly,
Uçmaya hazır
You and I,
Sen ve ben
Here we go
başlıyoruz.
Here we go.
başlıyoruz
This pair of wings worn and rusted,
kanatlarımızı çırpındığında yıpranmış ve paslanmış olacak
From too many years by my side.
Uzun yıldır yanımdaydın
They can carry me, swear to be,
Onlar beni taşıyabilir söz verebilirler
Sturdy and strong but see,
Sağlam ve güçlü ama bak
Turning them on still means goodbye.
onlara hala veda anlamını taşıyor
And so here we go bluebird,
Ve eğer mavi kuşa dönüşüyorsak
Gather your strength and rise up.
Gücünü topla ve parla
Oh, let him go bluebird x3
Onu mavi kuşa gitmesine izin ver
Ready to fly,
Uçmaya hazır
You and I,
Sen ve ben
Here we go
başlıyoruz.
Here we go.
başlıyoruz