He was standing all alone
O yapayalnız duruyordu
Trying to find the words to say
Söyleyecek kelimeleri bulmaya çalışarak
When every prayer he ever prayed was gone
Hiç etmediği dua olduğu zaman
And the dreams he's never owned
Ve asla sahip olmadığı hayaller
Are still safely tucked away
Hala güvenli bir şekilde uzaklaşıyorlar
Until tomorrow he just carries on
Yarına kadar sadece devam eder
Carries on
Devam eder
Carries on
Devam eder
Carries on
Devam eder
See the devil on the streets at night
Geceleri sokaklardaki şeytanı görün
See him running in the pouring rain
Onu sağanak yağmurda koşarken gör
See him grinning 'neath a twisted light
Bükülmüş bir ışığın altında sırıtışını gör
I'll be back again
Tekrar döneceğim
See the people standing in a row
Arka arkaya duran insanları görün
See them nodding like a field of grain
Tahıl tarlası gibi başlarını salladıklarını gör
No one sees the sickle though
Orağı kimse görmez
Coming 'cross the plain
Ovayı geçiyorum
And this he knows, if nothing more
Ve bunu biliyor, daha fazlası değilse
That waiting in the dark like destiny
Kader gibi karanlıkta bekleyen
Are those who kiss the dogs of war
Savaşın köpeklerini öpenler
And there is no tomorrow, no tomorrow
Ve yarın yok, yarın yok
Take a chance
Şansını dene
Take a, take a chance yeah
Al, bir şansını al evet
See the devil he is so intense
Şeytanı gör, o çok yoğun
See the devil go and change his name
Şeytanın gittiğini gör ve adını değiştir
What's the going price of innocence
Masumiyetin gidişat bedeli nedir
It can't be the same
Aynı olamaz
Is it dark when the moon is down
Ay battığında karanlık mı
Is it dark with a single flame
Tek bir alevle karanlık mı
If there's glass falling all around
Her tarafa düşen cam varsa
I am not to blame
Suçlu değilim
And this he knows, if nothing more
Ve bunu biliyor, daha fazlası değilse
That waiting in the dark like destiny
Kader gibi karanlıkta bekleyen
Are those who kiss the dogs of war
Savaşın köpeklerini öpenler
And there is no tomorrow, no tomorrow
Ve yarın yok, yarın yok
Take a chance
Şansını dene
Take a, take a chance yeah
Al, bir şansını al evet
Take a chance
Şansını dene
Take a, take a chance oh yeah
Al, bir şansını al evet
Burn the night away
Geceyi yakıp yok et
Burn the night away
Geceyi yakıp yok et
Burn the night...
Geceyi yak...
Pictures at an exhibition
Bir sergideki resimler
Played as he stood
O kalktığı gibi oynadı
In his trance
Onun transında
Staring at his inhibitions
Çekingenliklerine bakıyor
All the time believing
Her zaman inanmak
That it now came down to nothing but this chance
Şimdi bu şanstan başka bir şey olmadı
Chance
Şans
Chance
Şans
Chance
Şans
I fear you
Senden korkuyorum
Your silence
Sessizliğin
Your blindness
Körlüğün
See what you want to see
Görmek istediğini gör
In darkness
Karanlıkta
One kindness
Tek bir iyilik
One moment
Tek bir an
Tell me what you believe
Bana neye inandığını söyle
I believe in nothing
Hiçbir şeye inanmıyorum
Never really had to
Asla gerçekten zorunda kalmadım
In regards to your life
Hayatına saygılarımla
Rumors that are not true
Doğru olmayan söylentiler
Who's defending evil
Kötülüğü kim savunuyor
Surely never I
Kesinlikle ben değilim
Who would be the witness
Tanık kim olacak
Should you chance to die
Ölme şansın var mı
Father can you hear me
Baba beni duyabiliyor musun
This is not how it was meant to be
Olması gerektiği gibi değil
I am safe and so are you
Ben güvendeyim ve sen de öylesin
As for the other's destiny
Diğerinin kaderine gelince
I believe that situations
Bu durumlara inanıyorum
All depend on circumstance
Her şey koşullara bağlı
Look away
Başka yere bak
Look away
Başka yere bak
Pictures at an exhibition
Bir sergideki resimler
Played as he stood
O kalktığı gibi oynadı
In his trace
Onun transında
Staring at his inhabitions
Çekingenliklerine bakıyor
All the time believing
Her zaman inanmak
That it now came down to
Şimdi aşağı indi
Nothing but this chance
Bu şans dışında hiçbir şey