They're gonna cut you to the core
Seni özüne kadar kesecekler
Gonna try to cool you down (down)
Ve sakinleştirmeye çalışacaklar
And they will shame you when you flirt
Flört ettiğinde seni kınayacaklar
But they'll hate it when you frown
Ama surat astığında da bundan nefret edecekler
(Don't you frown)
(Sakın surat asma)
But there's fire burning in your bones tonight
Ama kemiklerinin içinde yanan bir ateş var bu gece
Desire hiding in your glowing glance
Parıldayan bakışlarının içinde saklanmış bir arzu
Look through the glass to the other side
Camın içinden karşı tarafa bakan
I see you standing where I used to be
Eskiden benim olduğum yerde dikildiğini görüyorum
I feel you frozen when you could be free
Özgür olabilecekken donduğunu hissediyorum
Follow me, endlessly
Beni takip et, sonsuza dek
Golden child (golden child)
Altın çocuk (altın çocuk)
Let your horses run wild (let your horses run wild)
Bırak atların özgürce koşsun* (bırak atların özgürce koşsun)
They'll find a way to keep control
Kontrolü korumak için bir yol bulacaklar
They'll try to own you with an ancient glance (glance)
Seni antik bir bakışla kontrol etmeye çalışacaklar**
They're gonna say you into stone
Seni taşa çevirecekler**
And then I bet they'll ask why don't you dance
Ve eminim ki sonra sana neden dans etmiyorsun diyecekler
But there's fire burning in your bones tonight
Ama kemiklerinin içinde yanan bir ateş var bu gece
Desire hiding in your glowing glance
Parıldayan bakışlarının içinde saklanmış bir arzu
Look through the glass to the other side
Camın içinden karşı tarafa bakan
I see you standing where I used to be
Eskiden benim olduğum yerde olduğunu görüyorum
I feel you frozen when you could be free
Özgür olabilecekken donuk olduğunu hissediyorum
Follow me, endlessly
Beni takip et, sonsuza dek
Golden child (golden child)
Altın çocuk (altın çocuk)
Let your horses run wild (let your horses run wild)
Bırak atların delice koşsun* (bırak atların delice koşsun)
I see you standing where I used to be
Eskiden benim olduğum yerde olduğunu görüyorum
Golden child, won't you come with me?
Altın çocuk, benimle gelmez misin?
I feel you frozen when you could be free
Özgür olabilecekken donuk olduğunu hissediyorum
Golden child, won't you come with me?
Altın çocuk, benimle gelmez misin?
Golden child (golden child)
Altın çocuk (altın çocuk)
Let your horses run wild (let your horses run wild)
Bırak atların delice koşsun (bırak atların delice koşsun)
Fire burning in your bones tonight
Kemiklerinin içinde yanan bir ateş var bu gece
Look through the glass to the other side
Camın içinden karşı tarafa bak
(Golden child)
(Altın çocuk)
Fire burning in your bones tonight
Kemiklerinin içinde yanan bir ateş var bu gece
Look through the glass to the other side
Camın içinden karşı tarafa bak
(Golden child)
(Altın çocuk)
* Kendini özgür bırakması anlamında kullanılmış.
** Yunan mitolojisinde gözlerine bakanı taşa çevirdiğine inanılan Medusa'ya gönderme yapılmış.