When the Truth is A Lie - Gerçek, Bir Yalanken
When I saw her for the first time
Onu ilk kez gördüğümde
I was mesmerized and blown away
Büyülenmiştim ve aklım başımdan gitmişti
What if she would be the one to
Ya o aradığım kişiyse
Live and die for in an endless love
Sonsuz bir aşk içinde yaşayıp uğruna ölünecek
It hurts deep inside, hurts deep inside
İnsanın içini acıtıyor, içini acıtıyor
When the truth is a lie
Gerçek, bir yalanken
Inside, it hurts deep inside
İçini, insanın içini acıtıyor
When the truth is a lie
Gerçek, bir yalanken
Love is blind and hard to find
Aşkın gözü kördür ve bulması zordur
Falling for her made me lose my mind
Aklımı başımdan almasına aldandım
Hoping all was just a bad dream
Hepsinin kötü bir rüya olmasını umuyorum
Wishing I could travel back in time
Keşke zamanda geriye dönebilsem
It hurts deep inside, hurts deep inside
İnsanın içini acıtıyor, içini acıtıyor
When the truth is a lie
Gerçek, bir yalanken
Inside, it hurts deep inside
İçini, insanın içini acıtıyor
When the truth is a lie
Gerçek, bir yalanken
Everybody I was talking to
Konuştuğum herkes
All my friends confirmed it's true
Tüm arkadaşlarım doğruluğunu onayladı
No one really was taken by surprise, but me
Kimse gafil avlanmamıştı, ben hariç
I was really way too blind to see
Göremeyecek kadar körmüşüm
Her betrayal, the reality
Onun ihanetini, gerçekleri
When I finally opened up my eyes
En sonunda gözlerimi açtığımda
The love was gone
Aşk gitmişti
It hurts deep inside, hurts deep inside
İnsanın içini acıtıyor, içini acıtıyor
When the truth is a lie
Gerçek, bir yalanken
Inside, it hurts deep inside
İçini, insanın içini acıtıyor
When the truth is a lie
Gerçek, bir yalanken