Your lips are nettles
Dudakların ısırgan otu
Your tongue is wine
Dilin şarap
You're left as liquid
Sıvı olarak bırakılmışsın
But your body's pine
Ama vücudun bir çam
You love all sailors
Bütün denizcileri seversin
But hate the beach
Ama kumsaldan nefret edersin
You say "Come touch me
'Gel dokun bana' dersin
But you're always out of reach
Ama her zaman ulaşılmaycak yerdesin
In the dark you tell me of a flower
Karanlıkta bana anlatırsın bir çiçeği
that only blooms in the violet hour
Sadece mor saatlerde açan
Your arms are lovely
Kolların sevimli
Yellow and rose
Sarı ve lal
Your back`s a meadow
Sırtın bir çayır
Covered in snow
Karla kaplı
Your thighs are thistles
Baldırların dikenli
and hot-house grapes
ve sera üzümlü
You breathe your sweet breath
Tatlı nefesini alırsın
And have me wait
Ve beni bekletirsin
In the dark you tell me of a flower
Karanlıkta bana anlatırsın bir çiçeği
that only blooms in the violet hour
Sadece mor saatlerde açan
I turn the lights out
Işıkları sönürürüm
I clean the sheets
Sayfaları temizlerim
You change the station
Sen kanalı değiştirirsin
Turn up the heat
Sıcaklığı arttır
And now you`re sitting
Ve şimdi sen oturuyorsun
Upon your chair
Sandalyende
You`ve got me tangled up
Kafamı karıştırırsın
Inside a beautiful, black hair
Güzel siyah saçlarının içinde
In the dark you tell me of a flower
Karanlıkta bana anlatırsın bir çiçeği
that only blooms in the violet hour
Sadece mor saatlerde açan
In the dark you tell me of a flower
Karanlıkta bana anlatırsın bir çiçeği
that only blooms in the violet hour
Sadece mor saatlerde açan
In the dark you tell me of a flower
Karanlıkta bana anlatırsın bir çiçeği
that only blooms in the violet hour
Sadece mor saatlerde açan
In the dark you tell me of a flower
Karanlıkta bana anlatırsın bir çiçeği
that only blooms in the violet hour
Sadece mor saatlerde açan